17/9/12

İki Günlük – İki Toplumlu PEO – DEV-İŞ Etkinliğinde yapılan konuşmalar (Türkçe)



İki Günlük – İki Toplumlu PEO – DEV-İŞ Etkinliğinde
PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis tarafından yapılan konuşma
Pervolya, 8-9 Eylül 2012
 
PEO adına öncelikle iki toplumlu bu iki günlük etkinliği düzenleme inisiyatifini üstlenen PEO ve DEV-İŞ Emekçi Kadın Büroları’nı tebrik etmek istiyorum.

Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk emekçilerin ortak faaliyetlerinin daha da fazla gelişmesine ve ülkemizin yeniden birleşmesi mücadelesine katkıda bulunan ve altı yıldan beridir sürekli olarak gerçekleştirilen bu etkinlik, Kıbrıs ilerici kadın sendikal hareketinin başarılı bir faaliyeti olarak haklı bir biçimde kurumsallaşmıştır.

Emekçi kadınların kurtuluşu ile eşitlik konularının öne çıkarılması ve kadınların toplum içinde eşitliğini güvence altına alan koşulların yaratılması, mücadelelerimizin her zaman en önemli öncelikleri arasındadır.

Kadınları ilgilendiren meselelerin sendikal hareket açısından öneminin yanı sıra, bu etkinliğin aynı zamanda siyasi ve sosyal bir boyutu da vardır.

Verdiğimiz mücadeleler yoğun bir siyasi ve sınıfsal içeriğe sahiptir.

Bu ortak etkinlikler aracılığıyla, çalışanların haklarını savunmak için her iki toplumda da ortak faaliyetlerimizle barış ve ülkemizin yeniden birleşmesi yönündeki çabalarımızı ve emekçiler açısından daha iyi ve daha adil bir topluma ulaşma yönündeki günlük sosyal mücadelelerimizi güçlendiriyoruz.

Bu çerçevede, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için, barış için, kadınların eşitliğine saygılı ekonomik ve sosyal gelişme koşullarını yaratan bir gelecek için ortak mücadele konularında son yıllarda PEO ve DEV-İŞ Kadın Büroları’nın gerçekleştirdikleri etkinliklerin ve faaliyetlerin yoğunlaşmasından duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

8 Mart ortak kutlamaları, işyerlerine birlikte yapılan ziyaretler, diğer toplumdan emekçi kadınların günlük sorunları hakkında bilgilenme, Dünya Barışı için Sendikaların Eylem Günü olan 1 Eylül çerçevesinde yapılan etkinlikler ve benzer faaliyetler barış ve ülkemizin yeniden birleşmesi için PEO ile DEV-İŞ’in birlikte verdikleri mücadeleye önemli katkılarda bulunmaktadır.

Kıbrıs’ta iki toplumun ilişkileri, dillerindeki, dinlerindeki ve etnik kökenlerindeki farklılık emperyalizm ve yurdumuzun düşmanları tarafından kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde istismar edildi kullanıldı. Onlar kendi emellerine hizmet etmeleri için gerek Helen gerek Türk milliyetçiliğini ve şovenizmini kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar.

Taksim yanlıları stratejilerinin bir aracı olarak, toplumların bölünmüşlüğünü ve aralarında sosyal ilişkilerin eksikliğini kullanıyorlar.

Biz taksim ve bölünme ile asla uzlaşmayacağımızı faaliyetlerimizle kanıtlıyoruz. Yeniden birleşme için mücadeleye devam ediyoruz. Yabancı orduların varlığından kurtulmuş ortak bir Kıbrıs devletinde barış içinde bir arada yaşamak için mücadeleye devam ediyoruz.

BM kararlarını, uluslararası hukuku, iki toplum arasındaki doruk anlaşmalarını, Avrupa ilke ve değerlerini temel alan bir çözüm için mücadeleye istikrarlı ve kararlı bir biçimde bağlı kalmaya devam ediyoruz. Bugünkü koşullarda gerçekleştirilebilmesi mümkün tek çözüm olan ve BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde iki toplumun siyasi eşitliğinin ve her toplumun etnik ve dini kimliğine saygının olacağı; tek egemenlikli, tek vatandaşlıklı, tek uluslararası kimlikli bir devlet çerçevesinde herkesin barış içerisinde geleceğinin güvence altına alınacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için mücadeleye devam ediyoruz.

Halkımızın bunca eziyeti çekmesine neden olan ve hedef şaşırtan milliyetçi çatışmalar geride bırakılarak, bu ortak devlette Kıbrıs işçi sınıfı elbette ki daha iyi koşullarda sosyal ve sınıfsal mücadelelerini sürdürecektir.

Meslektaşlar,

Toplumlararası görüşmelerin içinde bulunduğu durum bizi düşündürmekte ve özellikle endişelendirmektedir. Görüşmelerin başlamasının umut dolu mesajlar vermesine, Cumhurbaşkanı Hristofyas ve Mehmet Ali Talat arasındaki görüşmelerde somut ilerleme kaydedilmesine rağmen, görüşmeler belli bir süredir donup kalmıştır. Statükonun devam etmesini isteyen, yeniden birleşmeye karşı çıkarak taksim için çalışan güçlerin, her tür başarı perspektifini sabote etmek için ellerinden geleni yaptıkları açıkça görülmektedir.

Diyaloğun durgunluktan çıkması ve ilerlemesi için bugüne kadar üzerinde anlaşmaya varılanlara bağlılık şarttır. Taksim ve iki devlet mantığından uzak bir şekilde iyi niyet ve siyasi irade gösterilmesi şarttır. Bunlar olmaksızın ilerleme sağlanması mümkün değildir ve elbette ki bunlarda kim geri adım atarsa Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler, tüm Kıbrıs halkı karşısında dev bir sorumluluk üstlenecektir.

PEO ve DEV-İŞ olarak, biz Dünya Barışı için Sendikaların Eylem Günü 1 Eylül vesilesiyle yayınladığımız ortak açıklamada da belirttiğimiz gibi, ifade ettiğim çerçevedeki bir çözüme ulaşma yönündeki çabayı tüm gücümüzle destekleme sözümüzü tekrar ediyoruz.

Sevgili dostlar,

Dünyanın dört bir yanında çalışanlar kapitalizmin ve onun neoliberal modelinin dev boyutlardaki küresel krizinin sert ve acı sonuçlarını yaşıyorlar.

Bu kriz özellikle Avrupa’yı ve Avro Bölgesi’ni etkilemiştir.

Çeşitli ülkelerin borç almak için başvuruda bulunma zorunda kaldıkları Avrupa Birliği’nin ve Uluslararası Para Fonu’nun temsilcileri şunu iyi bilmelidirler ki önemli olan sermayenin değil, insanların ve sosyal refahın korunmasıdır. Şüpheli bir ekonomik büyüme adına sert ve tek yanlı kemer sıkma önlemlerinin dayatılmasıyla yaşam düzeyinin düşürülmesinin Yunanistan’da ve başka ülkelerde de olduğu gibi insanları mutsuzluğa ve ülkeleri gelişememeye götüren kısır bir döngüye yol açtığı görülmektedir.

Ülkemize neoliberal bir politikanın dayatılmasının önüne geçmek için biz tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. İnsanların yaşam düzeyini, çalışanların kazanımlarını ve haklarını koruyacağız.

Bu etkinliği düzenleme inisiyatiflerinden dolayı iki büroyu da bir kez daha tebrik ediyorum. Hem barış ve yeniden birleşme mücadelesinde, hem kadınların eşitliği ve daha iyi bir toplum için günlük sosyal mücadelelerde, ortak mücadele arkadaşlarınız olarak biz her zaman emekçi kadınların yanında olacağız.

Hepinize teşekkür ederim.
 
 
DEV-İŞ Gn. Sekreteri Hasan Felek’in
Pervolia 2012 Konuşması
 
 Değerli Dostlar, PEO ve DEV-İŞ’in yıllık ortak etkinlikleri çerçevesinde gelenekselleşen ve Kadın Bürolarımız tarafından düzenlenen Pervolia etkinliğimizin 6. Yılında yine bir aradayız. Hepinize hoş geldiniz der, DEV-İŞ adına hepinizi selamlarım.
 
Her şeyden önce kardeş örgütümüz PEO’ya , Gn Sekreteri yoldaşımız Pambis Kyritsis’e bizlere sağladıkları olanaklardan ötürü teşekkür ederiz.
 
KTAMS Genel Başkanı Sn. Ahmet Kaptan’a, KTOEÖS Genel Başkanı Sn. Tahir Gökçebel’i bu etkinliğimizde aramızda görmekten duyduğumuz memnuniyeti de ayrıca belirtmek isterim.
 
PEO ve DEV-İŞ Kadın Bürolarına, her yıl bizlere böylesi bir sosyal dayanışma olanağı yarattıkları için ayrıca teşekkür ederiz. Perevolia etkinliklerimiz, Emek ve Barış mücadelesinde tüm yıl boyunca en ön saflarda yer alan kadrolarımız için hakettikleri bir nefes alma günü niteliği de taşıyor.
 
Bu gün ve yarın sürecek olan 2 günlük etkinlilerde ben eminim ki kardeş ilişkilerimiz ve dayanışmamız daha da pekişecek. PEO ve DEV-İŞ’in gerek emek mücadelesinde, gerek ise Kıbrıs’ta yeniden ortak vatanın kurulması uğruna verdikleri ortak mücadeleye ivme katacaktır.
 
Değerli dostlarım; Kıbrıslılar, yüzyıllarca bir arada birlikte barış içinde yaşadılar. Birlikte çalıştılar, birlikte ürettiler, ayni kültüre sahip oldular birlikte ortak mücadeleler verdiler. Bu değerlerimizi yeniden birlikte yaşamak ve yaşatmak için Sendikalarımızın Barış misyonu ile mücadelelerini sürdürmeleri çok önemlidir. Bunun için uğraşlarımız artarak devam etmelidir. 
 
Kadın bürolarımızın bu gün başlayıp yarın da devam edecek olan ortak çalışmalarının ve PEO ile DEV-İŞ’in  programlı bir şekilde sıkça gerçekleştirdiği ortak faaliyetlerin Kıbrısımızın yeniden birleşmesi, toplumların yeniden yakınlaşması amacımıza olumlu katkıları olduğu bir gerçektir.
 
Bizler mutlaka ki görevimizi yerine getirme noktasını daha da ileri taşımak için uğraş vermeliyiz. Bu bizim görevimizdir. Çünkü, Kıbrıs bizim Vatanımızdır. Çünkü, biz Vatanımızı ve İnsanlarımızı seviyoruz.

 
Sevgili Dostlar; Kıbrıs Sorununa da kısaca değinmek istiyorum. Ne yazıktır ki bugün hala ülkemizde bölünmüşlük devam ediyor ve önümüzde hala zorlu bir süreç var. Tıkanan görüşme sürecinin yeniden başlamasını ve daha önce yapılan görüşmelerde liderlerin uzlaşıya vardıkları konulara sadık kalmalarını talep ediyoruz.
 
Biz Kıbrıslılar bu güne kadar ülkemizde hep acıları paylaştık. Bu gün ülkemize ait doğal zenginliklerin bile ortaya çıkması başımıza dert oluyor. İnat politikaları gerginliklere yol açıyor. Açıkça görülüyor ki Kıbrıs Sorunu siyasi çözüme ulaşmadıkça huzurlu olmamız mümkün değil. İşte tüm bunlar için bir an önce Kıbrıs sorunu çözülmelidir. Kıbrıs’ta girilen bu süreçte fanatik çevrelere kesinlikle taviz vermemeli ve tavır koymalıyız. Bizlerin Barış istediğimizi ispatlamanın ötesinde, Barışı gerçekleştirmek gibi bir misyonumuz vardır ve bu boynumuzun borcudur. Bilmeliyiz ki, hiçbir mazaret Barış’ın yerini alamayacaktır.
 
Hedefimiz, uluslar arası alanda tek temsiliyeti, tek yurttaşlığı ve tüm Kıbrıslıların ortak kullanacağı tek egemenliği olan “Birleşik Federal Kıbrıs”tır. Şimdi artık çözüm için mücadeleyi yükseltme zamanıdır.

 
Bu duygu ve düşüncelerle etkinliğe katılan herkese, bu iki gün zarfında birfiil görev alıp emek vermiş tüm kadın arkadaşlarımıza da yeniden teşekkür eder, herkese saygılar sunarım.
 

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου