HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana
haberi “Hizmetçi ve efendi rolünü oynuyorlar. DİSİ-DİKO karmaşık ittifakı
taslak tezleri aracılığı ile Anastasiadis’in fırsatçı mutasyonunu doğruluyor”
başlığı altında basına sızan DİSİ-DİKO ittifak anlaşmasına ilişkin tepkiler.
Türkiye
Birleşmiş Milletler’de suçlu sandalyesinde. Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Birleşmiş Miletler Genel
Kurulu’nda konuşurken Kıbrıs’ın bir bölümünü 38 yıldır
işgalinde tuttuğu ve yerinden edilmiş binlerce kişinin temel insan hakları ile
özgürlüklerini çiğnediği için bir kez daha Türkiye’yi suçladı. Kıbrıstürk
liderliğine, Kıbrıs sorununa bir çözümün bulunması amacıyla yapılan
müzakerelere geri dönmesi çağırısında bulundu. 2008 yılında Cumhurbaşkanlığı görevine
seçildikten sonra, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun ile işbirliği
içinde, Kıbrıs sorunundaki durgunluğun sona ermesi için gerekli girişimlerde
bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Hristofyas, Kıbrıstürk toplumu lideri Mehmet
Ali Talat ile Kıbrıs sorununda tek egemenlik, tek uluslararası kimlik, tek
vatandaşlık ve iki bölgeli, iki toplumlu federal bir çözüm temelinde doğrudan
müzakerelere başlandığını belirtti. Hristofyas, Mehmet Ali Talat’ın
liderliğinde Kıbrıstürk tarafının tüm Kıbrıslıların yararına olacak, işgale son
verip kalıcı bir barışın ve güvenliğin koşullarını yaratacak bir çözüm vizyonunu
paylaştığını, işgalin yarattığı zorluklara rağmen taraflar arasında bir dizi
önemli yakınlaşmanın sağlandığını ifade etti. 2010 yılında
Kıbrıstürk toplumu liderliğine gelen Derviş Eroğlu’nun ortak taahhütlere ve
verilen bağlılık sözlerine saygı göstermediğini ve sağlanan yakınlaşmaları
kabul etmediğini söyledi. Kıbrıs sorununa iki toplumlu, iki bölgeli bir
federal çözümün bulunması amacıyla, iki taraf arasında yapılan diyaloğa devam
edilmesi için Kıbrıstürk toplumu liderliğine müzakere masasına dönmesi
çağırısında bulundu. Cumhurbaşkanı Hristofyas, Ankara’yı Kıbrıs
Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde yapılan doğal gaz sondaj
çalışmalarına karşı kışkırtıcı ve tahrik edici davranışlarına son vermeye
çağırdı. Kıbrıstürk liderliğinin Ankara’nın desteğiyle Mayıs ayında Kıbrıs
sorunundaki çözüm müzakerelerini terk etmeye karar verdiğini ifade eden
Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin tüm ilgili tarafların yararına
olacağını vurguladı. Türkiye’nin “gözdağı verme siyaseti” uyguladığını ve
Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde tek taraflı faaliyetlere geçtiğini
söyledi. Cumhurbaşkanı Hristofyas, Ankara’nın bu davranışını uluslararası
topluluğun kabul etmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin Kıbrıs
sorunundaki olumsuz politikasını kınayan Hristofyas, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin
kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde doğal gazla ilgili olarak geçen Eylül
ayından itibaren başladığı sondaj çalışmalarının ardından Türkiye’nin endişe
yaratan davranışlarının daha da arttığını söyledi.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana
haberi taşınmaz mal fiyatlarında yaşanan düşüş. Gazeteye göre, Kıbrıs’ta taşınmaz
mal fiyatları açısından belirsiz bir ortam var. Taşınmaz mal fiyatlarının 2008 yılından
günümüze %30 oranında düştüğü belirtiliyor. Tabi ki bu oran şehirden şehre
değişiyor. Merkez Bankası’nın değerlendirmesine göre, 2012 yılının ikinci çeyreğinde
taşınmaz mal fiyatlarında ortalama %5,9 oranında bir düşüş yaşandı. Troyka’nın
değerlendirmelerine göre, önümüzdeki sürede 50 bin konut satışa çıkaracak ve bu
da fiyatların daha da aşağıya inmesine yol açacak. Bankalar ise Troyka’nın bu
değerlendirmesine katılmıyorlar ve ileri sürülen rakamı abartılı buluyorlar.
Bankalara göre bu rakam 10 bin civarında olacak.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
DİSİ ile DİKO’nun Kıbrıs sorunu ile ekonomi konularına
ilişkin ortak tezlerini içeren belgelerin basına sızmasının ardından Malas ile
Lillikas’ın seçim büroları bunları incelemeye aldılar. İki seçim bürosu
kendileri açısından kullanabilecekleri alanları belirliyorlar. AKEL ve Malas’ın
seçim bürosu bu metinlerle ilgili resmi tavırlarını ortaya koyarken,
Lillikas’ın bürosu dün sadece gayri resmi bir yorum yapmakla yetindi. Stavros
Malas’ın Basın Sözcüsü Takis Hacıyeorgiyu yaptığı açıklamada özellikle Nikos Anastasiadis’i
hedef aldı. Anastasiadis’in birçok mutasyon ile yok olduğunu ve boyun eğer
duruma geldiğini söyledi. Hacıyeorgiyu “gün ışığına çıkan bu belgenin hiçbir satırında
Anastasiadis’in tezleri yer almamaktadır. Bu durumda gündeme gelen soru, bugüne
kadar tanıdığımız Nikos Anastasiadis’in 15 gün içerisinde böylesine değişeceğine
Demokratik Parti’den ya da demokratik merkez siyasal alandan inanların olup olmadığıdır”
dedi. AKEL de açıklamasında, DİSİ ile DİKO arasında Kıbrıs sorununda var olan
görüş ayrılıklarının giderilmesinde kullanılan yönteme ve pozitif belirsizliğe işaret
etti. Toplumu ilgilendiren temel konularda net tezlerin olmadığına dikkat çekerek,
iki partinin özellikle Kıbrıs sorununda görüşlerini birbirlerine yakınlaştırmada
hedefin iktidara gelmek olduğu tespitinde bulundu. AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis DİSİ ile
DİKO’nun ortak tezlerini içeren ve basında yayınlanan bu metinde iki bölgeli
iki toplumlu federasyon kavramının yer almadığını da vurguladı. Merkezdeki
siyasi partilerin işbirliği arayışları sırasında DİKO Başkanı Maryos Karoyan’ın
bu ifadenin önemine ilişkin olarak yaptığı vurguyu hatırlattı. Bunun yanı sıra
Hristofyas ile Talat arasında varılan görüş birliklerini geri çekeceğine dair Anastasiadis’in
taahhüdünü gündeme getirdi. Anastasiadis’in 5 Ocak 2010 tarihinde Hristofyas’ın
önerilerine ilişkin farklı bir tavır ortaya koyduğunu belirterek bu önerileri o
dönem desteklediğine işaret etti. Anastasiadis’in takvim kabul etmeme yükümlüğü
üstlendiğini de belirterek, Anastasiadis’in bu konuda da geçmişte farklı tutum
içerisinde olduğunu dile getirdi.
SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana
haberi “DİSİ-DİKO anlaşmasıyla ilgili olarak bıçakları çektiler” başlığı
altında Cumhurbaşkanı adaylarının ve siyasi partilerin bu anlaşma metnine
ilişkin tavırları.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Temsilciler Meclisi Kurumlar Komisyonu’nda yerel
yönetimlerin kurumsal olarak bugünkü işleyiş biçimlerinde derhal ve köklü
değişikliklere gidilmesi gerektiği görüşü dile getirildi. Komisyon Başkanı
Dimitris Silluris “Eğer köklü ve yapısal değişiklikler yapılmazsa ve gerekli
çağdaşlaşma sağlanamazsa, yerel yönetimler kurumsal olarak yaşayabilir durumda olamayacaktır”
dedi. Meclis’in ilgili komisyonu yerel yönetimlerle ilgili tartışmalarına Salı
günü devam edecek.
Troyka’nın önerilerine karşı AKEL kendi önerilerini
hazırladı. AKEL, devlet mekanizmasının küçülmesi için daha çağdaş örgütlenme
öneriyor. Bunun yanı sıra, varlıklıların ve büyük taşınmaz malların
vergilendirilmesine ve vergi kaçağı ile mücadeleye özel atıfta bulunuyor. Hayat
pahalığı ödeneği ile 13. maaşların kaldırılmasını ise kırmızıçizgi olarak
belirlemiş durumda. AKEL, uygulanacak programın süresinin beş yıl olmasını
isterken, yeni yapılanma için sendikal hareketle diyaloğu öne çıkarıyor. Kamuda
atıl durumdaki personelin yine kamuda ihtiyaç duyulan alanlara kaydırılmasına
olanak sağlanmasını istiyor. Böylesi bir değişikliğin üretkenliğe katkı sağlayacağı
ve yeni işe alımların dondurulmasını getireceği görüşünü savunuyor. AKEL’in
önerileri arasında, üretkenlik artışı için kamuda yeni kontrol ve değerlendirme
mekanizmaları getirilmesi de yer alıyor. Aşırı ödeneklerin kaldırılması,
ödeneklerin vergiye tabi olması da AKEL’in önerileri arasında. AKEL kriz koşullarında
küçük ve orta boy işletmelere destek sağlanmasını, otelcilik alanında büyümenin
güçlendirilmesini, devlet yatırımlarının genç işsizlere yönelik olarak yapılması
da talep ediyor. Bu çerçevede somut olarak genç işsizlere kendi işlerini
kurmaları için 50 bin avroya kadar destek verilmesini öneriyor.
ALİTYA gazetesinin bugünkü ana
haberi Mari’deki patlamayla ilgili olarak Larnaka Ceza Mahkemesi’nde devam eden
dava. Gazeteye göre, Albay Yorgos Yeorgiadis dün mahkemede Mari ile ilgili yeni
açıklamalarda bulundu. Patlamadan altı gün önce 5 Temmuz günü yapılan
toplantıda Cumhurbaşkanı’nın yurt dışında olması nedeniyle, bu patlayıcıların
yok edilmesine yönelik siyasi kararın alınamadığını söyledi. Bu toplantıda
kendisinin Savunma Bakanı Kostas Papakostas’a Vasiluku’da patlama olması durumunda
orta çağ koşullarına dönüleceği yönünde sert uyarılarda bulunduğunu belirtti. Buna
karşı Bakan’dan “abartmaktan vazgeç. Ciddi ol” yanıtını aldığını da söyledi.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
“Standart and Poors” temsilcileri Kıbrıs ekonomisinde
yeni değerlendirmelerde bulunmak amacıyla Kıbrıs’a geldi. Bugün Maliye Bakanı
Vasos Şarli ile bir araya gelip Troyka’nın önerdiği önlemlerin Kıbrıs tarafından
uygulanma olanaklarını ele alacaklar.
Nikos Anastasiadis DİKO ile işbirliğinin karşılıklı
saygıya dayandığını ve partilerden herhangi birinin kendi politikasını diğerine
dayatmasının söz konusu olmadığını söyledi. Muhaliflerinin bunu anlamadığına dikkat
çekti.
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου