24/9/12

KIBRISLIRUM BASIN ÖZETLERİ, 25 Eylül 2012

FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi “DİKO ölçülerinde kostüm” başlığı altında DİSİ ile DİKO arasında sağlanan seçim işbirliği. Gazeteye göre, DİSİ, Kıbrıs sorununa ilişkin DİKO’nun tüm taleplerini karşıladı. Bu, DİKO’nun gelecek Perşembe günü Merkez Komitesi’ne sunacağı program tezlerinde de net olarak görülüyor. Kıbrıs sorunu ile ilgili belge ile diğerleri dün DİKO kadrolarına gönderildi. Kıbrıs sorunuyla ilgili belgede diğerlerinin aynı sıra şu unsurlar da yer alıyor:

- Dönüşümlü başkanlık, 50 bin yerleşiğin kalması, mülkiyet, Türk vatandaşlarına dört özgürlük gibi öneriler geri çekilmelidir.

- Annan Planı’nın reddi “Referandumda takınılan tavırdan bağımsız olarak Kıbrısrum siyasi liderliği bağlamaktadır”.

- Yeni tur görüşmeler başlamadan önce müzakerelerin temeli üzerinde net bir anlaşma sağlanmalıdır.

- Britanya üslerinin kaldırılması tezi de kayda değer.

- Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği’ne katılımın yeterli bir garanti çerçevesi olduğuna dikkat çekiliyor ve 1960 garantileri reddediliyor. - “Kıbrıs sorununa çözüm için bir öneri çerçevesinin hazırlanması gerek bazılarının halk tarafından reddedilen önerilerin yeniden getirilmesi, gerekse bazılarının çözümü istememesi olgularını ortadan kaldıracaktır” görüşü savunuluyor.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Troyka’nın kaldırılması yönündeki talebine rağmen, hayat pahalığı ödeneği konusunda hükümet önerisinde son rötuşları yapıyor. Elde edilen bilgilere göre, hükümetin üzerinde çalıştığı öneri Çalışma Bakanı Sotirulla Haralambus’un sosyal ortaklara sunduğu öneriden pek de farklı değil. Bu öneriye göre, hayat pahalığı ödeneği basamaklandırılacak ve yılda bir kez verilecek. Ekonomide durgunluk yaşanan dönemde de ertelenecek. Hükümetin önerisine göre ayda 2400 avroya kadar maaş alanlar hayat pahalılığı ödeneğini tam olarak alacaklar. 2401 ile 3700 avro arası maaş alanlar %75’ini, 3701 ile 5 bin avro maaş alanlar %50’sini alacaklar. 5 binin üzerinde maaş alanlar da hiç almayacaklar. Kıbrıs İşverenler Federasyonu hükümetin bu önerisine olumlu bakmıyor. İşverenler Federasyonu hükümete gönderdiği mesajında bu öneri ile özel sektör çalışanların %85’inin bu uygulamadan hiç etkilenmeyeceği ve böylece bu zor ekonomik koşullarda işletme giderlerinde herhangi bir düşüş olmayacağı üzerinde durdu. Bu arada ödeneğin yılda bir kez ödenmesi konusunda sosyal ortaklar arasında herhangi bir görüş ayrılığı yok. Hükümetin hayat pahalığı ödeneği ile 13. maaşları kurtarmak için Troyka’ya kamuda %15’e varan maaş kesintisi önerme hazırlığı içinde olduğu görülüyor. Hükümetin önerisine göre, bu kesintiler de basamaklı olacak ve 1500 avronun üzerinde maaş alan kamu çalışanlarında %5’ten başlayıp basamaklı bir biçimde %15’e çıkacak.

POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi “Var olmayan parayı dağıtıyorlar” başlığı altında dün Temsilciler Meclisi’nde onaylanan karar. Gazeteye göre, dün Meclis apaçık popülist bir kararı hükümete dayattı. Devletin kasalarının boş olduğunu bildiği bir anda, daha önce ekonomide tasarruf yapması için hükümete baskı yaparak onaylamadığı 24 milyon avroluk fonu serbest bıraktı. Meclis Maliye Bakanlığı Komisyonu iki dakikalık bir süre içerisinde bu karara yeşil ışık yaktı. Onaylananlar arasında ek mesai, vardiya ödeneği, konut programları ve bazı belediyelerin alt yapı çalışmaları da var.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Lillikas ile DİKO eski defterleri açtı. 2008 seçimlerinde Tasos Papadopulos’un seçimleri kaybetmesinin nedenleriyle ilgili tartışma yeniden gündeme geldi. Lillikas geçen Cumartesi günü katıldığı bir radyo programında bu yenilginin nedenleri üzerinde dururken DİKO örgütlenme bürosunun, Papadopulos’un seçim bürosuna taşımaması kararını gündeme getirdi. Bu arada Maryos Karoyan’ı kast ederek Papadopulos’un seçim yenilgisinden bazılarının yarar sağladığı görüşünü de savundu. Lillikas’ın bu tavrı sonrası DİKO Başkanı Maryos Karoyan yeni ifşaatlarda bulundu. Yorgos Lillikas’ın birinci ve ikinci tur seçimleri arasında Yuannis Kasulidis’i ziyaret ederek dışişleri bakanlığını almaya çalıştığını söyledi. Seçimlerdeki yenilgiden de Papadopulos’un iletişim bürosunun sorumlusu olan Lillikas’ın sorumlu olduğunu söyledi. Karoyan’ın bu açıklamalarına dün yanıt veren Lillikas ise, Karoyan’ın masal okuduğunu söyledi ve DİKO seçmenlerinden oyları ile buna yanıt vermelerini, partilerinin politikasını ve ilkelerini savunmalarını istedi. Bu arada Yuannis Kasulidis’e de çağrıda bulunarak, 2008 yılında kendisinden dışişleri bakanlığını talep edip etmediğini açıklamasını istedi.

- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kıbrıs özel danışmanı Aleksander Dovner’in adı yine seçim tartışmalarına karıştı. Dovner’in bir röportajında, Kıbrıs’ın münhasır ekonomik alanına ilişkin egemenlik hakları hakkında söyledikleri tartışma konusu oldu. Yorgos Lillikas kendisini şaşırtan olgunun, Aleksander Dovner’in sözünü ettiği Türkiye’nin tehditleri hakkında Genel Sekreter’in danışmanının zayıf cevabı ile uluslararası hukuka ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına ilişkin Türkiye’nin var olan yükümlülüklerini hükümetin hatırlatmakta geç kalması olduğunu söyledi. Türkiye’nin tehditlerini sona erdirmemesi durumunda bu ülkenin Avrupa sürecini hükümetin tek yanlı olarak ertelemede kararlı olduğunu ortaya koyması gerektiği görüşünü de dile getirdi. DİKO da konuyla ilgili açıklamasında, Dovner’in az çok Kıbrıs’ın doğal gaz aramada egemenlik haklarını yaşama geçirmekte ısrar etmemesini önerdiği görüşünü savundu.

SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana haberi bankalardan değerli kâğıt alanların Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası ve Maliye Bakanı aleyhine dava açma girişimleri. Gazeteye göre, ellerinde bankaların değerli kâğıtları olan bazı kişiler sözlerini pratiğe geçirme yolunda adım atıyor. Avukatları aracılığıyla Cumhurbaşkanı’na, Merkez Bankası’na ve Maliye Bakanı’na dava açma hazırlığı içerisinde bulunuyorlar. Cumhurbaşkanı’na yönelik olarak üç suçlamada bulunacaklar. Bunlardan ilki Cumhurbaşkanı’nın 2011 Kasım’ında Yunan bankalarının desteklenmesi kararının alındığı Avrupa Birliği zirvesinde Kıbrıs bankalarının desteklenmesini de gündeme getirmemesi. İkinci neden ise devlet tahvillerinin bir hiçe dönüşmesi sonucunu getiren kamu ekonomisi yönetimi. Bu kişilere göre Cumhurbaşkanı izlediği politikasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kredi alımında piyasaların dışında bıraktı ve bunun sonucu olarak da ekonomi ve bankacılık sektörü desteklenemedi. Son olarak da Egnatia Bankası’nın zararının Laiki Bankası’na devredilmesinin kabulünü ileri sürüyorlar.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

DİSİ ile DİKO’nun işbirliği metninde iki bölgeli iki toplumlu federasyon kavramı yer almıyor. Bunun yerine “acı verici olarak kabul ettiğimiz tarihi uzlaşma çözümü” dendi. Bu şekilde EVROKO’nun da ittifaka katılımını kolaylaştırmayı düşündüler. Belgede Hristofyas’ın sunduğu önerilerin geri çekilmesi de yer alıyor.

2013 yılı bütçesinde üniversite öğrenci yardımları azaltılmayacak. Yeni dönemde de bu yardımlar gelirlere göre verilecek.


HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Sermaye Kurulu’nun Kıbrıs Bankası ile ilgili raporu. Gazeteye göre, Sermaye Kurulu’nun Kıbrıs Bankası ile ilgili raporu banka yönetim kuruluna bir şamar niteliğinde. Kıbrıs Bankası yönetim kurulu üyelerinin önümüzdeki günlerde ifade vermeye çağrılmaları bekleniyor. Suçlamaların doğrulanması durumunda, haklarında 341 bin avroya kadar ulaşan ceza davaları açılacak.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu doğrudan müzakerelerde bugüne kadar tartışılanların Kıbrısrum tarafınca da kayda geçirildiğini ve Ulusal Konsey üyelerinin bunları bildiğini söyledi. Andros Kiprianu Birleşmiş Milletler’in taraflar arasında sağlanan görüş birlikleri ile görüş ayrılıklarını kayda geçireceğinin ortaya çıkması sonrası bu görüşü ortaya koydu ve müzakerelerde her konuda anlaşma sağlanmadan hiçbir konuda anlaşma sağlanmış sayılmayacağı ilkesinin geçerliliğini koruduğunu da ifade etti. Kiprianu bu belgenin seçilecek Cumhurbaşkanı açısından bağlayıcı olacağı konusunda kimsenin endişe etmemesi gerektiğini de vurguladı. Yeni Cumhurbaşkanı’nın politikasını siyasi partiler ve Ulusal Konsey ile birlikte belirleyebileceği üzerinde dururken, Cumhurbaşkanı açısından bağlayıcı olanların Birleşmiş Milletler kararları ile doruk antlaşmaları olduğunu da vurguladı.

AKEL Meclis Grup Sözcüsü Nikos Katsuridis Atyenu’da düzenlenen bir etkinlikte konuşurken solcu bir kişinin Nikos Anastasiadis’ten ne bekleyebileceği sorusunu sordu. DİSİ Başkanı’nın halk karşıtı bir politika izleyeceğinin kesin olduğunu ve bunu DİSİ’lilerin de inkâr etmediklerini söyledi.

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου