19/11/12

PEO-PASYEK’İN 25. KONGRESİNDEDEV-İŞ DIŞ İLİŞKİLER SEKRETERİ KORAL AŞAM TARAFINDAN YAPILAN KONUŞMA


 

16 Κasım 2012

Değerli Başkan, Sayın Konuklar, sevgili kardeşlerim,

Kongrenizde bulunmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğumu belirterek, DEV-İŞ adına hepinizi en içten yoldaşlık duygularıyla selamlar,

PASYEK-PEO’nun 25. kongresinin verimli ve başarılı geçmesini dilerim.

Bildiğiniz gibi DEV-İŞ ve PEO’nun dostluk ve dayanışması kendi sınıf tarihlerinden gelmektedir. Adamızın tüm Kıbrıslıların Ortak Vatanı, Demokrasiyi, İnsan haklarını ve emeğin en yüce değer olduğunu savunan DEV-İŞ ve PEO, çok uzun yıllardan başlayarak ortak mücadele ve kardeşçe dayanışma içerisinde olmuşlardır. Kıbrıs’ta şovenizmin ve milliyetçiliğin doruğa çıktığı günlerde bile sendikalarımız, Kıbrıs’ta Federal çözümü ve tüm emekçilerin hakları için ortak mücadele vermiştir. Bu nedenle PEO’nun Kıbrıslı Türk işçileri ve DEV-İŞ açısından çok özel bir yeri ve önemi vardır.

DEV-İŞ 1976 yılında kurulduğu zaman, ülkemizin Kuzeyinde anti demokratik ve faşizan baskılara karşı direnmek zorunda kaldı. Sınıf ve kitle sendikacılığı ilkeleri ile örgütlenmeye çalıştı. Kıbrıs İşçi Sınıfının 1948’lerdeki Büyük Maden Direnişlerine 1958’lerde verdiği emek mücadelelerine sahip çıktı. Onların verdiği onurlu mücadele bizlere ilham kaynağı oldu. Onların bize bıraktığı düşünce ve ilkeler yolumuzu aydınlattı. Bu günlere gelmemizde büyük emekleri ve özverileri bulunan tüm İşçi önderlerini burada saygıyla anmak istiyorum.

Biz Kıbrıslılar savaşların gerçek yüzünü yaşayarak öğrendik. Bu anlamda Ortadoğu’da ve dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan savaşların nelere mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenlerle insanlık dışı savaşlara karşı her platformda tepkimizi ortaya koyuyoruz. Çünkü savaşlar insanlara sadece acı, kan, gözyaşı, göç ve yoksulluk yaşatmıştır.

Dünyamız çelişkiler ve karşıtlıklarla doludur. Bir yanda yokluk, işsizlik, kitlesel sefalet ve açlıkla mücadele eden milyonlarca insan, diğer tarafta aşırı tüketim, lüks ve saltanat içinde yaşayan belli bir azınlık. Bu çelişkilerin tek nedeni Dünya çapında egemen olan güçlerin, Dünya halklarına dayattıkları “Yeni Dünya Düzeni” diye adlandırdıkları saldırgan, yayılmacı, sömürücü sistemleridir.

“Yeni Dünya Düzeni” dedikleri aslında kapitalizmin Neo-Liberal gelişme modeli ile sermayenin dünya çapında yeni egemenliğidir. Bu egemenlik eşitsizlikleri artıran, çalışanların kazanımlarını ortadan kaldıran, çalışma yaşamını kuralsızlaştıran ve sosyal devlet anlayışını ortadan kaldıran politikalardır. Tamda bu nedenle sendikaların Neo Liberal politikaya karşı dünya çapında, direnmesi ve mücadelesi büyük önem kazanmaktadır.

Kıbrıs konusuna gelince, bilindiği üzere ortak vatanımız halen bölünmüş durumdadır. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi adına, bizler iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı Birleşik Federal Kıbrıs tezini, her koşulda dile getirdik ve savunduk. Federal Devlet tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği öngören bir yapıda olmalıdır. Federal çözüm modelini öngören bir anlaşma, Kıbrıslı Türk, Rum tüm toplumların benimseyeceği ayni zamanda BM Kararlarına ve doruk anlaşmalarına uygun bir çözüm modelidir. Sendikamız Federal Kıbrıs mücadelesini emek kavgasından ayırmayarak, emekçilerin kardeşçe, daha özgür, daha adil ve daha refah içinde yaşayacakları bir düzen için mücadele etmeye devam edecektir.

Değerli yoldaşlar, Genel Kurulunuzun başarılı geçmesini dilerken, iki halkın yakınlaşması ve ortak vatanımızın yeniden birleşmesi için, sendikalarımızın tüm emekçileri, ortak sınıf kardeşliği temelinde kucaklama ve birlikte mücadele etme inancını yeniden teyit ettiğini vurgular, yeni seçilecek arkadaşlara başarılar dilerim.

Mücadelemiz Kazanana Kadar Sürecek!

YAŞASIN ÇALIŞANLARIN BİRLİĞİ VE DAYANIŞMASI!

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου