12/11/12

KIBRISLIRUM BASIN ÖZETLERİ, 12 Kasım 2012


POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi “Troyka’nın sert tavrı çıkmaza yol açıyor” başlığı altında. Gazeteye göre, hükümetin kırmızıçizgilerini aşan önerilerde Troyka’nın ısrar etmesi müzakere sürecini çıkmaza götürüyor. Bu durumu Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas da doğruladı. Cumhurbaşkanı Troyka’nın ileri sürdüğü koşulların kabulünün çok zor olduğunu söyledi. Ancak Destek Mekanizması’ndan kaçınmanın mümkün olup olmadığına ilişkin herhangi bir görüş ortaya koymadı. Elde edilen bilgilere göre, hükümetin müzakeresine girmeme yönünde karar aldığı konuların tümünde Troyka geri adım atmamanın yanı sıra tavrını daha da sertleştirmiş durumda. Bu konular arasında kâr getiren yarıkamusal teşekküllerin özelleştirilmesi de var. Bu arada Kıbrıs bankalarına ilişkin araştırmalar yapan Pimco şirketinin Aralık ayında bir ara rapor sunacak olması nedeniyle Troyka’nın adaya gerçekleştirdiği bu üçüncü ziyaretin bir anlaşmaya varmada son ziyareti olmaması olasılığı da ortaya çıktı. Böylesi bir durumda Kıbrıs’ın başvurusunun 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek Euro grup toplantısında ele alınması mümkün olamayacak. Kıbrıs’taki ekonomik kriz Eurogrup’un bugünkü toplantısında da ele alınacak ancak konuyla ilgili herhangi bir karar alınması söz konusu değil.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Eurogrup’un bugün Brüksel’de gerçekleştireceği toplantısında Yunanistan ekonomisinin karşı karşıya olduğu sorunlar ele alınacak. Bu toplantıda Yunanistan’ın borç sorununun sürdürülebilirliliği yöntemleri, Yunanistan’a verilen sürenin uzatılması ve kredinin 31 milyarlık diliminin serbest bırakılması konularında herhangi bir karar alınması beklenmiyor. Kıbrıs’la ilgili olarak da müzakerelerde sağlanan ilerleme ve memorandum konusu görüşülecek olmakla birlikte herhangi bir karar alınmayacak. Brüksel kaynaklı haberlere göre, Kıbrıs avro açısından Yunanistan gibi bir sorun olarak algılanmıyor, ama bazı avro ülkeleri Lefkoşa’nın tabu olarak gördüğü alanlar da dâhil olmak üzere, tüm alanlarda ciddi baskı yapma niyetinde görünüyorlar ve Kıbrıs’ta ipleri sonuna kadar germekten yanalar. Bu iplerin kopması durumunda dahi bunun avroya tehlikeli sonuçlar yaratmayacağını düşünüyorlar. Bu arada Almanya Yunanistan’a karşı eski taktiklerini izlemeye devam ediyor. Almaya Maliye Bakanı Wolfgang Şoble “Die Welt” gazetesine verdiği röportajında, Yunanistan’ın yeni kredi dilimini almasının Yunanistan hükümetinin taleplerin tümünü karşılaşmasına bağlı olduğunu söyledi. Alman Bakan Troyka’nın Yunanistan ile ilgili bugün tam bir rapor sunmasının olası olmadığını ve Avro Bölgesi’nin zaman baskısı altında karar almasının söz konusu olmadığını ifade etti.
 

FİLELEFTEROS gazetesinin de bugünkü ana haberi “Troyka çıtayı yükseltiyor” başlığı altında Troyka ile devam eden müzakereler. Gazeteye göre, Kıbrıs hükümeti çetin müzakereler için sipere girmişken, Troyka da her geçen gün daha talepkâr oluyor ve müzakerelerde çıtayı yükseltiyor. Troyka’nın talepleri daha da olumsuz yönde yenilenmiş durumda ve telekonferans ile gerçekleştirilen müzakerelere göre şimdi daha fazla kesinti yapılmasını istiyorlar. Müzakerelere dâhil olan çevreler Troyka’nın hayat pahalığı ödeneği, emeklilik sistemi, ikramiyelerin vergilendirilmesi ve yarıkamusal iktisadi kuruluşlar hakkında ileri sürdüğü talepler karşısında endişelerini dile getiriyorlar. Bu süreçte özellikle Uluslararası Para Fonu’nun sert bir tavır takındığı ifade ediliyor. Fon Kıbrıs’ın borçlarının sürdürülebilir olmaktan çıkmasına ilişkin senaryoları masaya koyuyor ve bankaların sermayelendirilmeleri ile ilgili olarak 12 milyar avroyu aşacak bir paraya ihtiyaç duyulacağı görüşünde ısrar ediyor. Bankaların yeniden sermayelendirilmeleri konusunun Ocak ayında ele alınması bekleniyor.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

2008 sonrası Kıbrıs toplumunda ideolojik tavırlarda bir değişim yaşanıyor. Yapılan bir kamuoyu araştırma sonuçlarına göre, kendisini solcu olarak niteleyenlerin oranında bir düşüş var. Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın 2008 yılında seçimleri kazanmasından bugüne kendisini solda görenlerin sayısının düşmesinde iktidar olmanın yol açtığı yıpranmanın ve yaşanan krizin etkilerinin rol oynadığı görülüyor. 2008 Kasımında kendisini solda görenler %22, merkez solda görenler de %12 oranındaydı. Aynı dönemde kendilerinin merkez olarak niteleyenler %28, merkez sağ olarak niteleyenler % 18 ve sağ olarak niteleyenler de %15 oranındaydı. İdeolojik olarak kendisini nerede gördüğü sorusuna %5’lik bir kesim ise yanıt vermemişti. 2012 Ekiminde ise araştırmaya katılanların ancak %13’ü kendisini solcu olarak niteledi. Kendisini merkez solda niteleyenler %11, merkezde niteleyenler %27, merkez sağda niteleyenler %23, sağda niteleyenler ise %17 oranında. Kendisini solcu olarak görenlerin oranı 2008 Kasımından itibaren aşamalı bir şekilde azalırken, 2011 Martında bir yükseliş gösterdi. Bu süreçte sağcıların oranında da ciddi bir değişim görülmedi. En büyük artış kendilerini merkez sağ olarak niteleyenlerin oranında görüldü. Bu arada AKEL seçmeninin %47,33’ü kendisini sol, %25,12’i merkez sol, %20,6’sı merkez, %2,6’sı merkez sağ ve %0,4’ü da sağ olarak görüyor. DİSİ seçmeninin ise %38,2’si sağ, %44,3’ü kendisini merkez sağ, %14,9’u merkezde görüyor. DİKO seçmeninin %44,5’i de kendisini merkezde görüyor. Kamu çalışanları kendilerini ağırlıklı olarak merkez sağda görüyor. Kendisini solda görenler arasında oran olarak en çok öğrenciler, askerler ve ev kadınları bulunuyor.

ALİTYA gazetesinin bugünkü ana haberi bankalarla ilgili araştırmalar. Gazeteye göre, bankalarda neler olduğu hakkında gerçekleştirilmekte olan iki araştırmada gecikmeler yaşanıyor. Bu araştırmaların ne zaman tamamlanacağına ilişkin hiçbir kimsenin bir bilgisi yok. Merkez Bankası Başkanı’nın bu gecikmenin nedenleriyle ilgili yanıt vermesi gerekiyor. Bunun yanı sıra 18 milyon avro karşılığında bu araştırmayı yapmayı üstlenen Pimco şirketinin yanı sıra bu araştırmayı yapma talebinde bulunan başka şirketlerin olup olmadığı sorusu da yanıt bekliyor.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

DİSİ Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Nikos Anastasiadis vatanın satılmasına sessiz bir biçimde onay vermeyeceği taahhüdünde bulundu. Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne katılımını ilkeler ve değerler temelinde kullanacağını da ifade etti.

Kıbrıs’ta medeni nikâh her geçen gün daha fazla zemin kazanıyor. 1990’lı yıllarla medeni nikâh yapmayı tercih eden çiftlerin sayısı çok azdı. O dönemde belediyelerde medeni nikâh ile evlenme yolunu seçenler ağırlıklı olarak farklı dinlere sahip olanlardı. Ancak bu tablo son yıllarda değişmeye başladı. Kıbrıslılar da medeni nikâhı tercih etmeye başladılar. Bunun temel nedeni medeni nikâhın daha hızlı bir biçimde olması ve giderlerin de daha az olması. Konut kredisi almayı ya da göçmenlere verilen arsalar için derhal başvuruda bulunmayı isteyenler medeni nikâh yolunu seçiyor.


HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın Troyka ile müzakerelere ilişkin ifade ettiği görüşler. Gazeteye göre, Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas Troyka ile müzakerelerin zor olduğunu ve ileri sürdükleri koşulların kabulünün çok zor olduğunu söyledi. Troyka’nın masaya koyduğu koşulları tartıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı “bunları kabul etmemiz zor” dedi.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Cumhurbaşkanı adayı Stavros Malas AKEL’in Londra’da düzenlediği bir etkinlikte konuşurken zamanın Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine karşı işlediğini söyledi. Bu birleşme gerçekleşmeksizin 10–15 yıllık bir sürenin daha geçmesi durumunda Birleşik Kıbrıs’ın gerçekleşemeyen bir rüya olarak kalacağını vurguladı. Malas önümüzdeki Şubat ayında Cumhurbaşkanlığı görevine seçilecek kişinin hem Kıbrıs sorunu, hem de ülkenin ekonomik gelişimi açısından belirleyici bir rol oynayacağına dikkat çekti. Bu seçimlerde Kıbrıs’ın ilerici hareketinin geleceğinin belirleneceği görüşünü de savundu. Aynı etkinlikte konuşan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Troyka ile müzakereler üzerinde durdu ve Troyka’nın birçok ülkede uygulanan reçetelerinin krizde çıkış yolunu açmamasının yanı sıra, durgunluğu daha da derinleştirdiğine işaret etti. Londra’daki bu etkinliğe Kıbrıslıtürklerin katılımını da vurgulayan Andros Kiprianu “Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla ortak mücadelemiz işgali sonlandıracağımız, vatanımızı yeniden birleştireceğimiz ve geçmişin mutlu günlerindeki gibi mutluluk içerisinde yaşayacağımız güne kadar devam edecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Stavros Malas’ın Basın Sözcü Vekili Valentinos Polikarpu Kıbrıs telekomünikasyon kurumunun özelleştirmesi konusunda Yorgos Lilikas ile Nikos Anastasiadis’in ortaya koydukları yaklaşımların ekonomi açısından ve bu kurumda çalışan onlarca kişi için tehlikeler içerdiğini söyledi. Anastasiadis’in belli koşullar altında kâr getiren yarıkamusal iktisadi teşekküllerin satılmasından yana olduğunu ifade ettiğine işaret etti ve DİSİ Başkanı’nın tüm uğraşılarına rağmen eski pozisyonlarından kurtulamadığını vurguladı.

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου