İŞÇİ KÜRSÜSÜ
PEO: “Yarı Resmi
kamu Kuruluşları rekabete dayandılar ve ülke ekonomisinde önemli bir
rol oynamaya devam ediyorlar”
Kıbrıs, en çok yabancı uyruklu barındıran AB ülkelerinden biri
Avrupa Birliği İstatistik Dairesi
Eurostat’a göre, 2011’de Avrupa Birliği vatandaşı olmayanların oranı % 4,1’i
buldu. 2011’de 33,3 milyon yabancı vatandaşın AB 27 üyesi ülkelerde
yaşadıkları, bunun AB üyesi 27 üye ülkenin nüfusuna oranının % 6,6 olduğu ifade
edildi. En yüksek oran Lüksemburg’da belirlendi. Onu
Kıbrıs, Belçika ve İrlanda’nın izlediği bildirildi. 2011’de en fazla yabancı
vatandaş Almanya’da (7,2 milyon kişi veya toplam nüfusun % 9’u), İspanya’da
(5,7 milyon veya toplam nüfusun % 12’si), İtalya’da (4,6 milyon veya toplam
nüfusun % 8’i) ve Fransa’da (3,8 milyon veya toplam nüfusun % 6’sı) görüldü.
Yabancı
vatandaşların oranı en düşük olan, % 2, ülkeler ise Polonya, Bulgaristan,
Lituanya ve Slovakya oldu.
2011 itibarıyla
yaklaşık 50 milyon yabancı ülke doğumlu kişi AB üyesi ülkelerde yaşıyor.
2011’de AB 27 üye ülkelerinde yaşayan yabancı ülke doğumlu 48,9 milyon kişi
varken yaşadıkları yerden farklı bir yerde doğanların sayısı da 16,5 milyon (AB
nüfusunun % 3,3’ü), AB27 dışında bir ülkede doğanların sayısı da 32,4 milyon
olarak saptandı. Toplamda, yabancı bir ülkede doğan kişilerin oranı, AB 27
toplam nüfusunun % 9,7’sini oluşturuyor.
GÖRÜŞRÜŞ
1945 Hiroşima Nagazaki ve Günümüz
Açıkça görülen o ki
emperyalist sistemin yarattığı çokuluslu
şirketlerin nükleer gücü insan yararına kullanmak gibi bir kaygıları yoktur.
Bilim insanlarının tüm uyarılarına karşın gezegenin doğa dengesi her gün biraz
daha bozuluyor. Buzullar eriyor, Ormanlar yok oluyor. Doğal afetlerde insanlar
canını malını yitiriyor.Yerel çatışmalarda,bölgesel savaşlarda insanlar ölüyor,
öldürülüyor. 21.yüzyıl bir önceki yüzyılın uzantısı olarak sürüyor. Bir farkla
ki çokuluslu şirketlerin sistem adına denetlediği iletişim devleri, bu kez
şiddeti ve ölümleri insanlara seyirlik meta olarak sunuyor. Kapitalizmin
acımasız çarkı dönmeye devam ediyor.
İnsanlık suçu değil de neydi Hiroşima ve Nagazaki’de insanlığa yaşatılanlar? Giderek verilenle yetinilen kaderci bir toplum olma yolundayız. İplerimiz birilerinin ellerinde kuklalar gibi gütmeye çabalıyorlar bireyleri. Ne yazık! Biz yine Hiroşima’ya dönelim. Bilinir ki Hiroşima’ya atom bombasının başarıyla atıldığı ABD Başkanı Truman’a iletildiğinde hazret şampanya patlatmış.
İnsanlık suçu değil de neydi Hiroşima ve Nagazaki’de insanlığa yaşatılanlar? Giderek verilenle yetinilen kaderci bir toplum olma yolundayız. İplerimiz birilerinin ellerinde kuklalar gibi gütmeye çabalıyorlar bireyleri. Ne yazık! Biz yine Hiroşima’ya dönelim. Bilinir ki Hiroşima’ya atom bombasının başarıyla atıldığı ABD Başkanı Truman’a iletildiğinde hazret şampanya patlatmış.
İlk atom bombası New Mexico
Çölü’nde denendi. Gökyüzü alev aldı ve deneyleri yönetmiş olan Robert
Oppenheimer iyi bir iş başarmış olmaktan ötürü gurur duydu.
Ama Hiroşima ve Nagazaki’deki patlamalardan üç ay sonra Başkan Truman’a şöyle dedi:
-Ellerimin kana bulandığını hissediyorum.
“Bunun üzerine Truman Dışişleri Bakanına şöyle dedi:
-Bu orospu çocuğunu bir daha ofisimde görmek istemiyorum”
Evet günümüzde yaşananları anlamak istiyorsak dünde yaşanan insanlık ayıplarını hele de Hiroşima’yı unutmayalım, Unutturmayalım.
-Ellerimin kana bulandığını hissediyorum.
“Bunun üzerine Truman Dışişleri Bakanına şöyle dedi:
-Bu orospu çocuğunu bir daha ofisimde görmek istemiyorum”
Evet günümüzde yaşananları anlamak istiyorsak dünde yaşanan insanlık ayıplarını hele de Hiroşima’yı unutmayalım, Unutturmayalım.
30.8.2012
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου