“Özgürlük, eğitim, iş için
mücadelelerimizi güçlendiriyoruz” belgisi altında
4, 5 ve 6 Ocak 2013 tarihlerinde
Lefkoşa’da yapılacak olan
EDON’un 17. Kıbrıs Kongresi’ne yönelik
tezlerinden bölümler:
BÖLÜM IV
(b) Günümüzün dünyasında Sol
Zenginliğinin sürekli
olarak artması ve bu zenginliğin giderek daha da az elde birikmesi, mutlak zenginlikle
mutlak fakirliğin birlikte var olması, insanlığın yarısı içme suyuna
erişemezken akla hayale sığmayan teknolojik gelişmelerin yaşanması dünyanın
bugünkü durumunun aşılması ihtiyacını yaratmaktadır. Kapitalist sistemin derin
krizinin bugünkü koşulları içerisinde işçi sınıfının ve Sol'un görevi koşulları
değerlendirerek ileriye doğru adım atmak için mücadelelerini örgütlemektir. Bu
yüzden Sol'un mücadeleleri nitel olarak daha yüksek bir toplumun, sömürünün
olmadığı bir toplumun, sosyalist toplumun inşası perspektifiyle bağlantılıdır. Adalet
ve dayanışma üzerine kurulu, merkezine insanı ve ihtiyaçlarını koyan bir toplumun
inşası perspektifiyle, insanın maddi ve manevi olanakların bütünsel gelişimi
için önkoşulları yaratacak bir toplumun inşası perspektifiyle bağlantılıdır. Sol'un
mücadeleleri İnsan onuruna saygının, eşitlik ve özgürlüğün istisnasız tüm
insanların yaşam tecrübesi olacağı, bilimsel bilgi ve teknolojik gelişmenin
sadece tüm insanlığın maddi ve manevi yaşam koşullarının iyileştirilmesine
hizmet edeceği bir toplumun inşası perspektifiyle bağlantılıdır.
Sol, bugün küresel
düzeyde savunma konumunda olsa da, örgütlü ve mücadeleci Sol, kriz sebebiyle
ortaya çıkan şüphenin dinamizmini doğru değerlendirerek, dünyada bugünkü duruma
karşı çıkan güçlerin öncüsü olabilir ve bilinçleri kapitalizmin sözde tek yol
olduğu düşüncesinden kurtarabilir. Sol'un güçleri bugün, halkın gerçek
ihtiyaçlarını göz önüne alarak, hareketi kitleselleştirerek, halkın
ihtiyaçlarına yanıt verecek öneriler ortaya koyarak, sosyal dönüşüm perspektifini
koruyup güçlendirerek, güçlü halk desteğini toplama ve siyaset sahnesine dinamik
olarak tekrar geri gelme olanağına sahiptir.
Büyük sınıf mücadeleleri
ve son yıllarda birçok ülkede, özellikle Avrupa'da, hükümetlerin kriz ile
mücadele tedbirlerine karşı gerçekleştirilen eylemler milyonlarca çalışanı
direniş ve hak talebi için yollara dökmüştür. Bu durum, halkların ve
çalışanların haklarına karşı emperyalist tertipler ve saldırılar karşısında ilerici
demokratik güçlerin bir siper teşkil edebileceklerine yönelik olarak bizi
umutlandırmaktadır.
Kıbrıs, küçük boyutuna
rağmen, Uluslararası Sol Hareket için bir örnek teşkil etmektedir. Kıbrıs Halk
Hareketi'nin -yakın zamana kadar- partimizin liderinin Cumhurbaşkanlığı’na
seçilmesindeki başarısı tarihi bir öneme sahiptir ve emperyalizme karşı
mücadelede bize büyük tecrübeler sağlamaktadır.
Sol alan, elbette
homojen bir yapıda değildir ve özellikle sosyalist devletlerin dağılmasının yol
açtığı kriz sonrası Dünya Sol Hareketi’nin bütünlüğü zayıflamıştır. Ancak kanaatimiz
şudur ki, Komünist Sol, hareketimizin tarihine eleştirel bir ruhla bakarak, günümüzün
koşullarında sınıfsal tutarlılıkla mücadele ederek ve aynı zamanda siyasi ve
toplumsal hareketlerle ittifaklar kurma olanaklarını doğru değerlendirerek,
insanlığı fakirlik ve sefalete iten sisteme karşı bir yanıtı teşkil edebilir ve
sosyalizmin inşası vizyonuna perspektifler sunabilir.
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου