21/10/12

KIBRISLIRUM BASIN ÖZETLERİ, 22 Ekim 2012


FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi Troyka ile müzakerelerde yaşanan gecikme. Gazeteye göre bir biri ardına yaşanan gecikmeler sonucu Kıbrıs 12 Kasım’da toplanacak Eurogrup toplantısını kaçırabilir. Oysa Kıbrıs’ta devlet kasaları Kasım ayı sonrası tamamı ile boşalacak. Troyka’nın adaya geliş tarihi henüz netleşmedi. Elde edilen bilgilere göre Troyka Kıbrıs’tan bütünsel bir paket önerisi almadığı sürece randevu bağlamasının söz konusu olamayacağı konusunda uyarıda bulunmuş.  Kıbrıs ise bugüne kadar bu paketin sadece bir kısmını, kamu ekonomisi ile ilgili olan kısmına ilişkin önerilerini gönderdi. Pazılın tamamlanması için daha çok boşluk var ve Troyka yapısal değişiklikler, Hayat Pahalığı Ödeneği’nde değişlikler, Kooperatiflere ilişkin ve bankaların değerli kâğıtlarıyla ilgili önerileri bekliyor. Troyka, kooperatiflerin sermayelendirilmeleri için sadece Bankalarla ortak denetim mekanizmasını talep etmiyor, bunun yanı sıra bu alanda daha birçok değişiklik istiyor. Bu değişiklikler de kooperatiflerin bugünkü işleyiş çerçevelerini tamamı ile değiştirecektir. Oysa Kıbrıs’ta böyle bir düşünce yok.

Hükümet ile siyasi partiler özünde “ellerinizi kooperatiflerden çekiniz” düşüncesi ile hareket ediyorlar. Bu arada Troyka belirsiz içerikli vergilerle geliri de kabul etmiyor.  Bu tür önlemlerin somut getirsi hakkında öngörüde bulunulamayacağını ileri sürüyor.  Bunun yerine acil olarak sonuç verecek önlemler istiyor. Bu arada Troykanın teknokratları Kıbrıs Maliye Bakanlığı’na Kıbrıs’ın büyüme amaçlı olarak belirlediği 300 milyon avroluk paketten rahatsızlık duyduklarını da ilettiler.  Troyka’ya göre bundan böyle Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesinde yeni hidro karbon arama izinlerinden sağlayacağı gelir dâhil elde edeceği gelirlerin tümünü borç ödemesinde kullanılmasını gerekiyor.  Troyka adına Kıbrıs ile müzakereleri yapacak heyet de Kıbrıs Maliye Bakanlığı ile temasa geçerek Kıbrıs’ın bütünsel öneri paketini almaları sonrası bunu incelemek için üç dört günlük bir süreye ihtiyaç duyacakları bilgisini verdi.  Bu inceme sonrası paketi müzakere edilebilir olarak görmeleri halinde de Kıbrıs’ gelmek için randevu bağlayacaklar. Bu arada Kıbrıs’ta paketin hazırlanmasında gecikmeler görülürken bu paket hazırlandıktan sonra daha tercüme edilecek ve Brüksel ile Waşington’a gönderilecek. Bu durumda da son günlerde kamuoyuna ortaya çıkan Troyka’nın bu hafta başında adaya geleceği haberleri gerçeği yansıtmıyor. Oysa Kıbrıs’ın ve Almanya gibi Avrupa Birliği’nin güçlü ülkelerinin hedefi Kıbrıs için gerekli kararın alınması için süreci 12 Kasım’a kadar tamamlamak. Burada alınacak kararın daha sonra üye devletlerin parlamentolarında onaylaması gerekiyor.  Kıbrıs’ın şimdiki pakete dâhil olmaması halinde yalnız kalacağı ve böylesi bir durumda da kabus yaşayacağı ifade ediliyor. Almanya, Hollanda, Slovakya ve Finlandiya gibi ülke parlamentolarının buna onay vermeme riski var.


POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi “Biz sorumlu değiliz. Başkaları sorumludur” başlığı altında Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın dün ekonomiyle ilgili olarak yaptığı açıklamalar. Gazeteye göre Limasol’da emeklilerle ilgili olarak düzenlenen etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, DİSİ Avrupa Parlamenteri Yuannis Kasulidis’in Hükümet’in geçen Mayıs ayında gerekli önlemleri almış olsaydı bugünkü sorunların yaşanmayacağı eleştirisine yanıt verirken “ Hükümet geçen Mayıs ayında 180 milyon avroluk bir önlemler paketi üzerinde çalıştı ve Meclis’e bir yasa tasarısı sundu. Ancak Meclis çoğunluğu bunu reddetti. Böylece yeni bir çıkmaza girildi ve önlemler uygulanmadı” dedi.  Hükümetin şimdi hazırladığı önlemlerin bin avronun üzerinde gelirlerden katkı alınmasını öngördüğünü de ifade etti. Krize karşı herkesin ama özellikle de ellerinde belli zenginlikler birikenlerin bu kriz sürecinin aşılmasına katkı yapması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı bazılarının gözlerini kapatıp ithal olarak nitelediği krizin sorumlusu olarak hükümeti ve kendisini görmek istediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı var olan açıklarına vurgu yaparak ekonomide büyük sorununun bankalar olduğunu belirtti. Bu duruma bankaların yanlış faaliyetleri ve Yunan devlet tahvillerine yaptıkları büyük yatırımlar sonucu gelindiğine, Almanların bu tahvilleri sattıkları bir anda Kıbrıs bankalarının bunları spekülatif amaçlı satın aldıklarına dikkat çekti. Hükümetin bu durumu bilmediğini de ifade eden Cumhurbaşkanı “ancak Merkez Bankası biliyordu” dedi.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Bankaların değerli kâğıtlarını alan bazı yatırımcıların bazı bankalar ve bankacılar için suç duyurusunda bulunması az çok beklenen bir durumda ve bu gerçek oldu.  Ancak polis teşkilatı bu yönde var olan suç duyurularına bugün kadar yanıt vermede gönüllü davranmadı. Bu başvuruları araştıracak birimin hangisi olacağı konusunda da bir karar yok.  Örneğin bu yatırımcılardan biri, 3 Ağustos tarihinde polis merkezine avukatı aracılığı ile bir mektup göndererek hangi birime başvuruda bulunması gerektiğini sordu ancak bu talebe henüz kesin bir yanıt verilmedi. Polis komutanlığının bu konuya yönelik ilgisiz olduğu görünümü var.
 

ALİTİYA gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs Hava Yolları’nda yaşanan bazı gelişmeler. Gazeteye göre Sivil Havacılık Dairesi, Kıbrıs Hava Yolarlına verdiği hava taşımacılığı onayının kaldırılmasını istedi.  Bu da basit bir biçimde izah edilirse Kıbrıs Hava Yollarının kapanması talebi anlamına geliyor.  Sivil Havacılık Dairesine göre Kıbrıs Hava Yolları uçaklarının bakım yönetimi iç kontrolü sorumlusu bu görevini yerine getirecek durumda değil.  Bu gelişme sonrası Kıbrıs Hava Yoları Yönetim Kurulu başkanı Stavros Stavru konuyu Sivil havacılık Dairesi ile görüşecek.  Soruna çözüm bulunup bulunmayacağı ise henüz belirsiz.  Çözüm için Kıbrıs Hava Yollarının bugüne kadarki tavrını yumuşatması gerekiyor çünkü Sivil Havacılık Dairesi geri adım atamayacağını,  böylesi bir durumda yasaları ihlal edeceğini belirtiyor.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Cumhurbaşkanı adayı Nikos Anastasiadis Kıbrıs’ın Troyka ile müzakere heyetinin Kıbrıs Helenizmi’nin beklentilerine yanıt vermesi dileğinde bulundu. Kendilerinin müzakerelere yönelik önerilerini sunduklarını da ifade eden Anastasiadis şimdi geriye kalanın müzakere etmek olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı adayı Stavros Malas ise Troyka ile daha iyi olgunun başarılması için herkesin ortak bir çizgide hükümet ile birlikte hareket etmesi çağrısında bulundu. Troyka’nın arzularının arkasına saklanarak bazılarının, müzakere uğraşısı olarak adlandırılan gemiden atlamayacağı umudunu dile getirdi. Stavros Malas ekonominin her şeyin üstünde olduğunu ve bunun için herkesin bu sürece omuz vermesi ve Kıbrıs’ı desteklemesi gerektiği görüşünü de savundu. Malas, belirsizliğin ortadan kalkması, tüm güçlerin serbest kalması ve gelecekte ikinci bir memoranduma ihtiyaç duyulmaması için arzulanmakta olunan büyümeye odaklanması amacıyla ekonominin buna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Diğer Cumhurbaşkanı adayı Yorgos Lillikas ise son müzakereler için Troyka’nın adaya geliş tarihiyle ilgili yoğun endişe belirtti ve EKOFİN zirvesinin hemen arifesinde bulunulduğu için müzakere için takvimin çok dar olduğunu söyledi. “Korkuyorum ki Hükümet tabanca şakağında müzakere edecektir” dedi. Momerandumun koşullarını müzakere edebilmesi ve kalkınma koşullarını da gündeme getirebilmesi için Hükümet’e son anda dahi olsa süreci hızlandırması çağrısı yaptı. Lillikas Baf yöresine gerçekleştirdiği ziyaretlerde konuşurken bankaların yeniden sermayelendirilmelerinin devletin omuzlarına kalması durumunda borçlar açısından çok ciddi bir sürdürülebilirlik sorunun ortaya çıkacağına dikkat çekti. Bu süreçte kendisinin gündeme getirdiği doğal gazın kullanılması olgusuna vurgu yaparken bunun Kıbrıs ekonomine zorluklardan ciddi bir çıkış olanağı sağlayacağını söyledi. 


HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi “ Gerçeği saklıyorlar” başlığı altında Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın dün emekliler örgütü EKİSİ’nin Limasol’daki toplantısı sırasında yaptığı konuşması. Gazeteye göre Cumhurbaşkanı Hristofyas bankaların borçlarının özünde kâr hırsları ile yanlış faaliyetlerinden geldiğini söyledi ve krizin küresel boyutta, Avrupa boyutunda ve Kıbrıs’taki nedenlerinin analizi için doğu ve objektif değerlendirmeler yapılmasını istedi. Bazılarının gözlerinin kapatıp küresel krizin sorumlusu olarak da Hristofyas ile hükümetini görmek istediklerine dikkat çekti. Hükümetinin yaptığı tüm olumlu şeylerin gizli tutulmaya çalışıldığını da belirtti ve ülkede gerçeğin yerini alması gerektiğine vurgu yaptı.  “Bu hükümetin bizim için neler yaptığını halka söylememiz gerekir.  Eğer bugün bir başka hükümet olsaydı Troyka ve diğer gelecek olanlarla çakışmış durumda olacaktı” dedi.  Kıbrıs bankaları ile ilgili konuşurken de “ Almanlar Yunanistan devlet tahvillerini ellerinden çıkarırken bizimkiler gidip alıyordu” dedi ve bu durumun sorumlusunun hükümet olup olmadığını sordu.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

İçişleri bakanı Eleni Mavru iki sanatçı, barış ve yeniden yakınlaşma mücadelecisi, Kirliças ile Köseoğlu için düzenlenen bir anma toplantısında konuşurken onların zor tarihi dönemlerde, kin ve nefret dolu bir dönemde kültür alanındaki çalışmaları ve sosyal direnişleriyle ilham kaynağı olduklarını söyledi.   

İşgal bölgesinde biriken çöpler nedeniyle sağlık birimleri önlem alıyor. Bu çöplerin özgür bölgeye de olası olumsuz etkisini engellemek amacıyla bazı önleyici önlemler alındı.  


Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου