
Hükümet ile siyasi partiler özünde “ellerinizi kooperatiflerden
çekiniz” düşüncesi ile hareket ediyorlar. Bu arada Troyka belirsiz içerikli
vergilerle geliri de kabul etmiyor. Bu
tür önlemlerin somut getirsi hakkında öngörüde bulunulamayacağını ileri
sürüyor. Bunun yerine acil olarak sonuç
verecek önlemler istiyor. Bu arada Troykanın teknokratları Kıbrıs Maliye Bakanlığı’na
Kıbrıs’ın büyüme amaçlı olarak belirlediği 300 milyon avroluk paketten
rahatsızlık duyduklarını da ilettiler. Troyka’ya göre bundan böyle Kıbrıs’ın münhasır
ekonomik bölgesinde yeni hidro karbon arama izinlerinden sağlayacağı gelir dâhil
elde edeceği gelirlerin tümünü borç ödemesinde kullanılmasını gerekiyor. Troyka adına Kıbrıs ile müzakereleri yapacak heyet
de Kıbrıs Maliye Bakanlığı ile temasa geçerek Kıbrıs’ın bütünsel öneri paketini
almaları sonrası bunu incelemek için üç dört günlük bir süreye ihtiyaç
duyacakları bilgisini verdi. Bu inceme
sonrası paketi müzakere edilebilir olarak görmeleri halinde de Kıbrıs’ gelmek için
randevu bağlayacaklar. Bu arada Kıbrıs’ta paketin hazırlanmasında gecikmeler
görülürken bu paket hazırlandıktan sonra daha tercüme edilecek ve Brüksel ile
Waşington’a gönderilecek. Bu durumda da son günlerde kamuoyuna ortaya çıkan
Troyka’nın bu hafta başında adaya geleceği haberleri gerçeği yansıtmıyor. Oysa
Kıbrıs’ın ve Almanya gibi Avrupa Birliği’nin güçlü ülkelerinin hedefi Kıbrıs
için gerekli kararın alınması için süreci 12 Kasım’a kadar tamamlamak. Burada
alınacak kararın daha sonra üye devletlerin parlamentolarında onaylaması
gerekiyor. Kıbrıs’ın şimdiki pakete dâhil
olmaması halinde yalnız kalacağı ve böylesi bir durumda da kabus yaşayacağı
ifade ediliyor. Almanya, Hollanda, Slovakya ve Finlandiya gibi ülke
parlamentolarının buna onay vermeme riski var.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana
haberi “Biz sorumlu değiliz. Başkaları sorumludur” başlığı altında Cumhurbaşkanı
Dimitris Hristofyas’ın dün ekonomiyle ilgili olarak yaptığı açıklamalar.
Gazeteye göre Limasol’da emeklilerle ilgili olarak düzenlenen etkinlikte
konuşan Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, DİSİ Avrupa Parlamenteri Yuannis
Kasulidis’in Hükümet’in geçen Mayıs ayında gerekli önlemleri almış olsaydı
bugünkü sorunların yaşanmayacağı eleştirisine yanıt verirken “ Hükümet geçen Mayıs
ayında 180 milyon avroluk bir önlemler paketi üzerinde çalıştı ve Meclis’e bir
yasa tasarısı sundu. Ancak Meclis çoğunluğu bunu reddetti. Böylece yeni bir
çıkmaza girildi ve önlemler uygulanmadı” dedi.
Hükümetin şimdi hazırladığı önlemlerin bin avronun üzerinde gelirlerden
katkı alınmasını öngördüğünü de ifade etti. Krize karşı herkesin ama özellikle
de ellerinde belli zenginlikler birikenlerin bu kriz sürecinin aşılmasına katkı
yapması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı bazılarının gözlerini kapatıp ithal
olarak nitelediği krizin sorumlusu olarak hükümeti ve kendisini görmek istediklerini
ifade etti. Cumhurbaşkanı var olan açıklarına vurgu yaparak ekonomide büyük
sorununun bankalar olduğunu belirtti. Bu duruma bankaların yanlış faaliyetleri
ve Yunan devlet tahvillerine yaptıkları büyük yatırımlar sonucu gelindiğine,
Almanların bu tahvilleri sattıkları bir anda Kıbrıs bankalarının bunları
spekülatif amaçlı satın aldıklarına dikkat çekti. Hükümetin bu durumu
bilmediğini de ifade eden Cumhurbaşkanı
“ancak Merkez Bankası biliyordu” dedi.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Bankaların değerli kâğıtlarını alan bazı yatırımcıların
bazı bankalar ve bankacılar için suç duyurusunda bulunması az çok beklenen bir
durumda ve bu gerçek oldu. Ancak polis
teşkilatı bu yönde var olan suç duyurularına bugün kadar yanıt vermede gönüllü davranmadı.
Bu başvuruları araştıracak birimin hangisi olacağı konusunda da bir karar yok. Örneğin bu yatırımcılardan biri, 3 Ağustos
tarihinde polis merkezine avukatı aracılığı ile bir mektup göndererek hangi
birime başvuruda bulunması gerektiğini sordu ancak bu talebe henüz kesin bir
yanıt verilmedi. Polis komutanlığının bu konuya yönelik ilgisiz olduğu görünümü
var.
ALİTİYA gazetesinin bugünkü ana
haberi Kıbrıs Hava Yolları’nda yaşanan bazı gelişmeler. Gazeteye göre Sivil
Havacılık Dairesi, Kıbrıs Hava Yolarlına verdiği hava taşımacılığı onayının kaldırılmasını
istedi. Bu da basit bir biçimde izah
edilirse Kıbrıs Hava Yollarının kapanması talebi anlamına geliyor. Sivil Havacılık Dairesine göre Kıbrıs Hava Yolları
uçaklarının bakım yönetimi iç kontrolü sorumlusu bu görevini yerine getirecek
durumda değil. Bu gelişme sonrası Kıbrıs
Hava Yoları Yönetim Kurulu başkanı Stavros Stavru konuyu Sivil havacılık
Dairesi ile görüşecek. Soruna çözüm
bulunup bulunmayacağı ise henüz belirsiz.
Çözüm için Kıbrıs Hava Yollarının bugüne kadarki tavrını yumuşatması gerekiyor
çünkü Sivil Havacılık Dairesi geri adım atamayacağını, böylesi bir durumda yasaları ihlal edeceğini
belirtiyor.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları

HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana
haberi “ Gerçeği saklıyorlar” başlığı altında Cumhurbaşkanı Dimitris
Hristofyas’ın dün emekliler örgütü EKİSİ’nin Limasol’daki toplantısı sırasında
yaptığı konuşması. Gazeteye göre Cumhurbaşkanı Hristofyas bankaların borçlarının
özünde kâr hırsları ile yanlış faaliyetlerinden geldiğini söyledi ve krizin
küresel boyutta, Avrupa boyutunda ve Kıbrıs’taki nedenlerinin analizi için doğu
ve objektif değerlendirmeler yapılmasını istedi. Bazılarının gözlerinin kapatıp
küresel krizin sorumlusu olarak da Hristofyas ile hükümetini görmek
istediklerine dikkat çekti. Hükümetinin yaptığı tüm olumlu şeylerin gizli
tutulmaya çalışıldığını da belirtti ve ülkede gerçeğin yerini alması
gerektiğine vurgu yaptı. “Bu hükümetin
bizim için neler yaptığını halka söylememiz gerekir. Eğer bugün bir başka hükümet olsaydı Troyka
ve diğer gelecek olanlarla çakışmış durumda olacaktı” dedi. Kıbrıs bankaları ile ilgili konuşurken de “
Almanlar Yunanistan devlet tahvillerini ellerinden çıkarırken bizimkiler gidip alıyordu”
dedi ve bu durumun sorumlusunun hükümet olup olmadığını sordu.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
İçişleri bakanı Eleni Mavru iki sanatçı, barış ve
yeniden yakınlaşma mücadelecisi, Kirliças ile Köseoğlu için düzenlenen bir anma
toplantısında konuşurken onların zor tarihi dönemlerde, kin ve nefret dolu bir
dönemde kültür alanındaki çalışmaları ve sosyal direnişleriyle ilham kaynağı
olduklarını söyledi.
İşgal bölgesinde biriken çöpler nedeniyle sağlık
birimleri önlem alıyor. Bu çöplerin özgür bölgeye de olası olumsuz etkisini
engellemek amacıyla bazı önleyici önlemler alındı.
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου