30/8/12

KIBRISLIRUM BASIN ÖZETLERİ, 30 Ağustos 2012


FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs’taki İngiliz üsleri aracılığı ile Suriye’ye yönelik gözetlemeye ilişkin Rusya’nın tepkisi. Gazeteye göre, Britanyalıların adadaki üsleri aracılığı ile Suriye’ye yönelik casusluk hareketlerine Rusya dün tepki gösterdi. Bu müdahale, bölgede başrol oynayan güçlü bir ülkenin Britanyalıların tavrından kaynaklanan endişelerini açığa çıkardı. Rusya Dışişleri Bakanlığı bu yöndeki bazı bilgilerin basında yer almasında yaklaşık iki hafta sonra mevcut durumla ilgili bir değerlendirme yaptı ve öncelikle Güvenlik Konseyi’nin kararlarına atıfta bulunarak Londra’ya mesaj verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ilgili yorumu dün internetteki sayfasından duyuruldu. Bu yorumda Kıbrıs’taki İngiliz üslerinin “ Özgür Suriye Ordusu” lehine kullanıldığı yönünde İngiliz “Sunday Times” gazetesinin haberlerine atıfta bulunuldu. Bu gazetenin bilgileri doğru olarak kabul eden Moskova hem İngilizlere, hem de aynı yönde hareket edenlere “silahlı çatışmanın taraflarından birine ekonomik kaynak sağlamak, teknik destek ve malzeme yardımı yapmak Suriye’de zıtlaşmanın keskinleşmesine yol açacağı” yönünde hatırlatmada bulundu. Bu tepkiye daha baştan gösterdiği tavrı tekrarlayan İngiliz yetkililer ise bu alandaki gizliliğe dikkat çekerek “enformasyonu yorumlamayız” yaklaşımı içerisindeler.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

Yasadışı devletteki üniversitelerden mezun bazı Kıbrıslıtürkleri Avrupa Birliği dönem başkanlığının bazı ihtiyaçlarının karşılanması için ekspres bir biçimde işe alan Dışişleri Bakanlığı zor durumla karşı karşıya kaldı. Bu durum yakın bir süre öncesine kadar Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü olan Nikolaos Emiliyu’nun 24 Şubat 2012 tarihinde Brüksel’deki daimi temsilci büyükelçi Kornilio Korniliyu’ya gönderdiği “Hükümetin politikası çerçevesinde” işe alım mektubunda net olarak görülüyor. Diplomatik misyonun uluslararası alanda işgal bölgesindeki üniversitelerin tanınmaması için mücadele verdiği bir anda Brüksel’deki Kıbrıs Daimi Temsilciliği bu üniversitelerden mezun bir kişiyi çalıştırıyor. Hükümet ise dün sözcüsü Stefanos Stefanu aracılığı ile bu kararı haklı çıkarmaya çalıştı. Stefanos Stefanu işe alınan Kıbrıslıtürk’ün yasa dışı devletteki bir üniversiteden mezun olduğuna gözlerini kapatırken bu işe alımlarda siyasi nedenlere değindi. Birkaç aydır Brüksel’deki Kıbrıs Daimi Temsilciğinde çalışan Kıbrıslıtürkün sözde “Yakın Doğu Üniversitesi”nden mezun olduğu ve daha sonra da İngiltere’de Surrey Üniversitesi’nde Master yaptığı belirtiliyor.

 
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi Dimitris Hristofyas ile Nikos Anastasiadis arasındaki gergin ilişki. Gazeteye göre, ekonominin çöktüğü ve Troyka’nın memorandumunu hazırladığı bir anda Kıbrıs’ta siyasi liderlik daha önce görülmeyen bir biçimde Cumhurbaşkanlığı’na yönelik mücadele nitelikli bir çatışma içerisine girdi. Cumhurbaşkanı ile ana muhalefet partisi liderinin ilişkileri dün alevlendi. Nikos Anastasiadis’in Salı günü başlattığı zıtlaşmayı dün de Cumhurbaşkanı devam ettirdi ve Nikos Anastasiadis’in yalan söylediğini ima etti. Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın memorandumu imzalamamak için tavşan gibi kaçmaması gerektiği yönünde Nikos Anastasiadis’in sözlerine hükümet ile AKEL yanıt verirken DİSİ Başkanı’nın siyasi bir bukalemun gibi davrandığını ifade ettiler.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

DİSİ ve DİKO liderleri bugün bir araya geliyor. Bu görüşmede tarafların görüş birliği sağlaması ve 2013 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işbirliği yapmaları hedefleniyor. İki parti bugün de Kıbrıs sorununu ele almaya devam edecek ve DİSİ’nin görüşmelerin genişletilmesi yaklaşımı hakkında DİKO’nun görüş ayrılığını aşacak ifadelerin bulunulmasına çalışılacak. Bugünkü görüşmede iki partinin ekonomi başlığının da görüşmeye başlamaları bekleniyor. Her iki parti de mevcut görüş ayrılıklarını aşılacakları konusunda herhangi bir şüphe duymuyorlar. Bugünkü toplantıya DİKO Başkan Yardımcısı Nikolas Papadopulos’un katılıp katılmayacağı konusu ilgi çekiyor. Papadopulos daha önce gerçekleştirilen iki toplantıya katılmamıştı. Bunların ilkine tatilde olduğu gerekçesiyle katılmazken ikincisine katılamama konusunda herhangi bir neden göstermemişti. Nikolas Papadopulos’un bugünkü toplantıya da katılmaması durumunda bu, Anastasiadis’in adaylığının desteklenmesi yönündeki partisinin resmi çizgisi ile görüş ayrılığı içinde olduğu mesajını verdiği biçiminde yorumlanacak. Bu arada DİKO Başkanı Maryos Karoyan partisinin eski milletvekili olan ve Yorgos Lillikas’ın adaylığını destekleyen Andreas Angelidis’e bir mektup göndererek herkesin partinin kolektif kararlarına uyması gerektiğini belirtti.

Kıbrıs’ta sanayi üretiminde iyileşme görüldü. Veriler bu alanda iyileşmeyi gösterirken böylece en dibe inildiği bir dönemin ardından artık yükselişe geçileceği yönünde umutlar doğdu. Kıbrıs Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Birimi yapılan araştırmanın sonuçlarını yayınlarken Kıbrıs’ta ekonomik ortamın ise Ağustos ayında 3,8 puan daha aşağı düştüğü görüşünü ifade etti. İnşaat sektöründe olumsuz durum sürerken, imalat sektöründe ise son sekiz ayın en iyi noktasına ulaşıldı.


ALİTYA gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs Bankası’nda yaşanan gelişmeler. Gazeteye göre, Kıbrıs Bankası’ndaki iç yazışmaların dışa sızması konusunda araştırma başlatıldı. Bu araştırma sona erene kadar bankanın Yönetim Kurulu üyesi Andreas Karidas’ın izine çıkarılması bekleniyor. Karidas konusu hükümet partisine hizmet etmediği için AKEL’in hedefi haline geldiği görüşünü savunduğu bir raporunun basına yansıması sonrası gündeme geldi. Bu arada bankanın Genel Müdürü Teodoros Aristodimu da sağlık gerekçesiyle istifa etti ve yerine gelecek kişiyi banka Yönetim Kurulu’nun bugün belirlemesi bekleniyor.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

DİSİ ile DİKO arasında bugün gerçekleştirilecek görüşmede Kıbrıs sorunu başlığının kapanması bekleniyor. Bu konuda bir anlaşmaya varılması iki partinin seçim işbirliğinin kesinleşmesi anlamına gelmese de daha ilerisi için sağlam bir temeli oluşturacak. Elde edilen bilgilere göre, iki partinin çalışma grupları Kıbrıs sorunu ve ekonomi gibi önemli konularda ciddi görüş birliklerine vardılar.

HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi “bankalarda çalkantı” başlığı altında. Gazeteye göre, bankaların yönetim basamaklarının tepesinde büyük sarsıntılar yaşanıyor. Bankaların yönetim yapılarında önemli değişiklikler bekleniyor. Kıbrıs Bankası ile Laiki Bankası’nın Yunanistan devlet tahvillerine yaptıkları yatırımlar nedeniyle uğradıkları dev zararlar, yurt dışına hesapsız bir biçimde açılmaları, zorunlu prosedürlere uymaksızın bazı kesimlere sağladıkları hizmetler şimdi araştırılmaya başlanıyor. Merkez Bankası adına bağımsız araştırmacının işe başlaması ile yumağın çözülmeye başlanması bekleniyor. Araştırmayı “Alvarez and Marsal” grubu üstlendi ve Merkez Bankası kaynaklarından bilgileri almaya başladı. Araştırmaların sonucunda hukuki ve cezai sorumluluklar tespit edildiği takdirde Polis ve Savcılık da devreye girecek.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu yurt dışında yaşayan Kıbrıslıların kongresinde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Kıbrıs sorununda bütünsel ve objektif bir durum değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini söyledi. Kıbrıs sorununun çözüm ilkelerinde Kıbrısrum tarafının ısrar ederek bir anlaşmaya götürecek yeni bir sürecin başlamasını arzulaması gerektiğine dikkat çekti. Kıbrıs’ta taksim kâbusunu engelleyecek tek yolun var olduğu görüşünü de savunan Kiprianu bunun da üzerinde anlaşmaya varılan çerçevede adil, işler ve yaşayabilir bir çözüm bulunması olduğunu belirtti. Andros Kiprianu Kıbrısrum tarafının uluslararası toplum ve Kıbrıstürk tarafı ile üzerinde anlaşmaya vardığı bir çerçevenin var olduğunu da ifade ederek sürekli aydınlatma çalışmaları ile uluslararası desteğin sağlanmasının önemine dikkat çekti. 1974’de Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun yarattığı oldubittilerin kabul edilmesinin söz konusu olamayacağını ve taksimin asla bir seçenek olmadığını vurguladı.

Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu dün yaptığı bir açıklamada, hükümetin Troyka ile temaslarında son iki konsey toplantısının kararlarında da yer alan ekonomide tasarruf yapılırken büyüme ve sosyal bütünlüğün dikkate alınması gerektiği görüşüne uygun bir biçimde hareket ettiğini söyledi. Stefanu bunun dışında Kıbrıs’ın kendisine özgü durumunun da dikkate alındığını ifade etti. Bu aşamada Troyka’nın da araştırma ve arama sürecinde bulunduğunu ifade eden Hükümet Sözcüsü “Kıbrıs’a tekrar geldiklerinde müzakereye devam edeceğiz ve sonuçta herkesin nerede durduğunu göreceğiz” dedi.

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου