12/4/13

KTÖS’ün 39. Kongresi’nde PEO Merkez Örgütlenme Sekreteri Hristos Tombazos tarafından yapılan selamlama konuşması






KTÖS’ün 39. Kongresi’nde
PEO Merkez Örgütlenme Sekreteri Hristos Tombazos
tarafından yapılan selamlama konuşması

Lefkoşa – 13.4.2013
Değerli dostlar,

PEO Genel İdare Konseyi adına kongrenize on binlerce PEO üyesinin mücadele ve kardeşlik selamlarını getiriyorum.

Kıbrıslıtürk öğretmenlerin sendikal örgütü KTÖS Kıbrıslıtürk çalışanların en mücadeleci örgütlerinden biridir. Neoliberal politikalara karşı direnişte de, barış ve yurdumuzun yeniden birleşmesi mücadelesinde de en ön saflarda yer almaktadır.

PEO’nun Kıbrıslıtürklerle ilişkilerinin doğası, derinliği ve içeriği konjonktürel çıkarlar temelinde değildir. Etnik köken, din ve cinsiyetin ötesinde bizi ortak sınıfsal çıkarlar birleştirmektedir. 1925’te o dönemde kuruluş hazırlığı içerisindeki Kıbrıs Komünist Partisi’nin manifestosunda ileriyi gören şu yorum yer almaktaydı: “insanlar yurtlarının büyüklüğü için birbirlerini yiyen Helenler ve Türkler olarak değil; artık yoksullar ve zenginler olarak ayrılmaktadır”.

Bugün iki toplumun işbirliği ve eylem birliği için verdiğimiz mücadelemizin bir tarihe sahiptir ve somut sınıfsal ve siyasi içeriği vardır.

PEO, sınıfsal bilince sahip Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk emekçilerin ortak eseridir. Onlar yerli ve yabancı gericiliğe karşı birlikte mücadele ettiler. 8 saatlik çalışma günü, sosyal sigortalar, toplu sözleşme ve daha nice hakları için birlikte mücadele ettiler. Şovenizm canavarına karşı birlikte mücadele ettiler. Ahmet Sadi, Ahmet Gürkan, yarın anacağımız Kavazoğlu, Mişaulis ve daha nice yurtsever bölünme ve taksime karşı savaştıkları için iki toplumdan da şoven unsurların hedefi oldular, saldırılara uğradılar, yaralandılar, öldürüldüler.

Ortak faaliyet programlarımızı yaşama geçirerek, mücadelelerimize bugün de birlikte devam ediyoruz,

Dostlar,
Kıbrıs sorununun çözümü için, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesi için mücadele Kıbrıs işçi sınıfının önceliği olmaya devam etmektedir. İki toplumun siyasi eşitliğiyle iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için mücadele Kıbrıs işçi sınıfının önceliği olmaya devam etmektedir. Tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olacak bir devleti öngören ve BM kararları ile doruk anlaşmaları temelinde çözüm için mücadele Kıbrıs işçi sınıfının önceliği olmaya devam etmektedir.

İşçi sınıfının birliği ülkenin ve halkın yeniden birleşmesinin omurgası olabilir.

Kıbrıs sınıf sendikacılığı hareketinin taksim ve bölünme ile uzlaşması asla söz konusu olamaz. Vizyonumuz en kısa zamanda etnik, dinsel ve diğer ayrımları aşarak, emekçiler için nitel olarak daha yüksek, daha adil bir topluma ulaşmak için doğrudan ortak sınıfsal ve sosyal hedeflerimizi önümüze koymaktır.

Çok çetin koşullarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ancak ellerimiz kaldırıp, teslim olmamız asla söz konusu olamaz.

Adadaki tüm emekçiler olarak, daha önce görülmemiş saldırılarla karşı karşıya bulunuyoruz. Çalışma yaşamını orta çağ koşullarına geri götürmeyi, bizi boyunduruk altına almayı, sermaye ve emperyalizmin bağımlı sömürgesi haline dönüştürmeyi hedefleyen saldırılarla karşı karşıyayız.

Yakın bir süre önce değerli yoldaş Arif Hoca’yı üzüntü içerisinde son yolculuğuna uğurlarken, Kıbrıslıtürk dostlarım bana “bu tarafta Türkiye, o tarafta Troyka, bizi hiç rahat bırakmayacaklar” demişlerdi. Biz ortak mücadelemizi daha çok yoğunlaştırırsak, yıllardır uğrunda mücadele ettiğimiz hedefimize ulaşırsak, hepimiz birlikte ortak vatanımızın gerçek efendileri olursak, işte o zaman rahat olacağız.

Halkımızın hareketlenmesi iki toplumun güçlü bir ortak mücadele cephesinin oluşmasının koşullarını yaratabilir. Çok yakında işçi sınıfının büyük sınıfsal bayramını, 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Bu, şanlı mücadelemizin bayraklarıyla birlikte yollara dökülmemiz, seslerimizi birleştirmemiz için bize iyi bir fırsat vermektedir.

Yabancı düşmanlığını ve ırkçılığı geliştiren yaklaşımları ve anlayışları mahkûm ediyoruz. Bu tür anlayış ve yaklaşımların halkımıza ve yurdumuza yabancı olduklarını, tüm toplum için tehlikeli olduklarını vurguluyoruz. Neofaşizmin, ırkçılığın, milliyetçiliğin yeniden hortlatılması utanç vericidir.

Sevgili dostlar,
Bizim hedeflerimiz ve vizyonlarımız çok daha ilerilere gidebilmektir. Kıbrıs sorununun ilkeler temelinde çözümü, yurdumuzun ve halkımızın yeniden birleşmesi Kıbrıs işçi sınıfı olarak birlikte toplumun ana çelişkileri üzerine, gerçek çelişkileri üzerine odaklanmamıza izin verecektir.

Bu vizyon başarılamayacak bir vizyon değildir. Bilakis gerçekçi ve gerçekleştirilebilecek olan vizyondur. Ancak bunu yaşama geçirebilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. Yılmadan, yorulmadan ısrarla mücadele etmemiz gerekiyor.

Ve hepimiz bu mücadeleyi verecek güce ve azme sahibiz.

KIBRIS’TA BARIŞ ENGELLENEMEZ!

Sözlerime son verirken, bir kez daha kongrenize başarılar diliyorum.

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου