FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana
haberi “Al-ver başladı” başlığı altında Troyka ile temaslar. Gazeteye göre
Kıbrıs-Troyka müzakerelerinde derin sulara girildi, ancak henüz bir anlaşmaya
varılacak mesafeye gelinmedi. Bu nedenden dolayı da Brüksel e Troyka’nın
Lefkoşa’ya geleceği tarihi açıklayamıyor. Brüksel’den alınan bilgilere göre
müzakere süreci ilerliyor ancak daha yapılması gereken işler var. Brüksel görüş
birliği sağlanması gereken bazı önemli konuların henüz askıda olduğunu görüşünde.
Elde edilen bilgilere göre görüş
ayrılıkları Troykanın ya da Kıbrıs önerileri temelinde değil olası bir
memorandumun genel koşulları üzerinde ortaya çıktı. Bu bilgileri veren haber
kaynağına göre süreçte kısa sürede ve özlü ilerlemeler de sağlanabilir ve
müzakereleri başarı ile tamamlamak için Lefkoşa ile Troykanın müzakereleri de
tüm açık konularda kesintisiz devam edecek. Bu arada bir Hükümet kaynağına göre
Troyka için dönemeç noktası Hükümet paketinin içerdiği önlemlerin hedeflerinin
başarılmasının güvence altına alınmasıdır.
Hem kesintilerde hem de gelir getirici önlemlerde kesin sonuç
alınacağından emin olmak istiyorlar.
Bunun yanı sıra kredi sağlayıcılar Hükümetin emeklilik sistemin yaklaşımı
konusunda ek izahat talep ediyor. Hayat Pahalığı Ödeneği konusunda ise somut
öneri bekliyor.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Aleksandr Dovner New-York’taki temaslarını
tamamlaması sonrası Kasım ayının ikinci yarısında bölgeye gelecek bölgemize
geliyor. O güne kadar da bölgeye yapacağı ziyaretin hazırlıklarını ve uluslararası
örgütün seçimler sonrası planlamalarını yapacak. Bu dönemde Liza Bathym da New-York’ta kalacak. İyi haber alan kaynaklara göre sekreterya
düzeyinde New-York’ta düzenlenen toplantılarda bugüne kadarki müzakere süreci değerlendirildi.
Bu süreçte somut işler üretildiği ve
bunların sürecin kazanımları olarak değerlendirmesi gerekliliği üzerinde
duruldu. Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs ekibinin hazırladığı görüş birliklerini
sunmanın bir amacı da bunu sağlamak. Bununla birlikte sekreteryada sürecin
beklenen düzeye, yani Genel Sekretere uluslararası bir konferansın çağırmaya
olanak sağlayacak düzeye ulaşılamamasından duyulan hayal kırıklığı da ifade
edildi. Bu müzakere sürecinin sonuç vermese de teknik komiteler aracılığı ile
korunması da karar altına alındı.
Aleksandr Dovner ile ekibi bu komiteler aracılığı ile bazı güven
artırıcı önlemlerin ileri götürülebileceğine inanıyordu ancak bu
başarılamadı.Teknik Komitelerde tartışmalar bu yönde ilerlemedi ve Türk tarafı
buna engel koydu. Ancak bu durum daha fazla 2013 Şubat seçimleri sonrası ile
meşgul olan Birleşmiş Milletleri etkilemeyecek. Sekretryada Kıbrıs’taki siyasi durum da
değerlendirildi.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana
haberi siyasi partilerle bankaların ilişkileri. Gazeteye göre daha önce PEO’nun
ve şimdide AKEL’in kontrol ettiği Delta şirketinin bankalardaki borçlarının silindiğine
ilişkin haberler siyasilerle bankaların ilişkilerini de gün ışığına
çıkarıyor. Elde edilen bilgilere göre bu
alanda önümüzdeki 24 saat içerisinde yeni ifşaatlarda bulunulacak. Partiler ve
parti yetkilerinin bu tür ilişkilerine yönelik açıklamalar yapılacak. Bu arada partilerin hepsi de bu alanda araştırmaların
yapılması ve her şeyin gün ışığına çıkarılmasından yana. Ancak burada sorun siyasi
sistemin bu araştırmanın gerçek bir araştırma olmasını isteyip istemediğidir.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Merkez Bankası’nın Kıbrıs bankalarının son yıllardaki
faaliyetleriyle ilgili olarak başlattığı araştırmanın 2013 yılının ilk ayları
içinde tamamlanması bekleniyor. Bu
araştırmayı Troykanın da talebi sonrası bir Amerikan şirketi yapıyor. Merkez Bankası’ndan bir kaynak daha önce bu
araştırmanın bu yılın sonuna kadar tamamlanacağı açıklamalarına karşın bunun
bir süre daha alacağını söyledi. Aynı kaynağa göre Merkez Bankası’nın hedefi
Kıbrıs bankalarının Yunanistan’daki faaliyetlerini yan şirket faaliyeti olarak
değerlendirmek. Bunun yanı sıra bankaların yeniden yapılandırmalarını, evlerini
çeki düzene koymalarını ve yatırımlarını kısmalarını da hedefliyor. Amerikan şirketinin yaptığı araştırmanın bir
bölümü de Kıbrıs Bankası ile Laiki Bankası’nın verdiği kredilere ilişkin. Kooperatiflerin durumu da bu araştırma dâhilinde. Bu araştırmalar sonrası bankacılık sektörünün
yeniden sermayelendirilmeleri için gerekli meblağ da belirlenecek.
Nikolas Papadopulos’un destek vermemesine karşı DİKO’da
partinin eski bakanları Nikos Anastasiadis’in adaylığından yana. Makis
Keravnos, Antonis Mihalidis ve Vasilis Palmas Anastasiadis’i destekliyor. DİKO
Başkan Marios Garoyan dün tüm eski DİKO’lu bakanlarla bir araya geldi ve
partinin Anastasiadis’in adaylığının desteklenmesi yönünde yaptığı çalışmalara
katkı koymalarını istedi. DİKO’dan yapılan açıklamaya göre eski bakanlar
Anastasiadis’e destek verilmesi yönündeki parti kararına onay verdiler ve
partinin seçim çalışmalarına katılmaya hazır olduklarını da ifade ettiler.
Amerikalı düşünür Noam Çomski Avrupa Birliği’nin
kemer sıkma politikalarına karşı. Çomskiye göre Avrupa Birliği’nin politikaları
sonuçta Yunanistan’ı yıkıma uğratacak.
Bu politikaların ekonomiyi yeniden canlandırmadığı gibi borçları da silmeyeceğine
dikkat çekti.
SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana
haberi Moskova’da Rusya ile Kıbrıs ilişkileri ve işbirliği perspektifleriyle
ilgili olarak düzenlenen yuvarlak masa toplantısı. Gazeteye göre Rusya
parlamentosu Ekonomi Politikası, Araştırma ve Müteşebbisçilik Komisyonu başkan yardımcı
Mihail Gemelianof Kıbrıs hükümetinden bazı rezervlerin var olduğu parselleri Rusya’ya
vermesini istedi ve böyle bir durumda Kıbrıs’ın Uluslararası Para Fonundan
kredi kullanmaya ihtiyaç duymayacağını söyledi.
Böylesi bir durumda Kıbrıs’ın doğal gaz konusunda Rusya ile yapacağı
işbirliği sonucu gerek duyduğu ekonomik olanaklara sahip olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı
adayı Yorgos Lillikas’ın ana konuşmacı olduğu yuvarlak masa toplantısında
konuşan Merkez Sol parti milletvekil Mihail Gemelianof Rusya’nın yeterli
ekonomik güce sahip olduğunu ifade edip 5–10 milyar vermemiz sorun değildir
dedi. Devamla da “ ancak Rusya’ya
karşılık verecek bir politikayı özellikle enerji alanında görmek istiyoruz.
Batıda bazıları yarışta Rus şirketlerini görmek istemediklerini söylüyorlar”
dedi. Rus kredisiyle ilgili olarak ise, bu
konuda kararı Maliye Bakanın verdiğini ve sonra da bu kararın Duma’da onaylandığını
belirtti. Rus kredisinin Uluslararası Para Fonu’nun verdiği kredi koşullarından
daha olumlu koşullarda verildiğine de dikkat çekti. “Yunanistan örneğinde
olduğu gibi buna karşı somut ekonomi politikaları dayatmıyoruz” dedi. Batı’nın Yunanistan’a kredi verirken kamu yatırımlarında
kalıcı azaltmaya gidilmesi talebinde bulunduklarını da belirten Mihail
Gemelianof böylesi bir durumda ekonomik büyümenin nereden kaynaklanacağının
belirsiz kaldığına dikkat ekti. Uluslararası Para Fonu’nun Yunanistan’a yönelik
uyguladığı politikanın tek boyutlu olduğu görüşünü de savundu.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Dün akşamki AEL –Fenerbahçe maşında Kıbrıs devleti sınıfı
çok iyi ile geçti. Fenerbahçe
taraftarlarını stada getiren otobüslere yapılan kimlik kontrollerinde iki
yerleşik tespit edildi ve geri gönderildi. Bir Kıbrıslıtürk de hakkında daha
önce var olan tutuklama kararı nedeniyle tutuklandı.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana
haberi DİSİ’nin iktidara gelmesi durumunda uygulayacağı politikalar. Gazeteye
göre AKEL dün uyarıda bulunarak DİSİ’nin
iktidara gelmesi durumunda kurumları çökerteceği, Makkartici yöntemler
uygulayacağı uyarısında bulundu.
Gazetenin
diğer haberlerinden bazıları
Vatikan’da ziyaret eden Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas Papa 16. Benedit ile yaptığı görüşmede
Vatikan ve Papa’nın Kıbrıs’a yönelik dayanışması ve desteğinin
yoğunlaştırılmasını talep etti. Hristofyas
Vatikan’a yaptığı resmi ziyareti çerçevesinde Papa ile buluşmasının çok samimi
olduğunu ve Papa'nın iki yıl önce Kıbrıs'a yaptığı ziyaretini andığını
açıkladı. Yapılan resmi açıklamaya göre, Papa
Kıbrıs sorununa ilgi gösterdi. Cumhurbaşkanı ise “Papa’ya Kıbrıs sorununun durumu hakkında
bilgi verdim, kendisi de Kıbrıs'ın kültürel ve dini mirasın imhasının devam
edip etmediğini sorduğunda bizim bu konuda yaptıklarımız ve verdiğimiz mücadele
üzerine bilgilendirdim” dedi. Ayrıca, Papa’nın bölgedeki durumu ve Orta
Doğu’daki Hıristiyanlık için büyük ilgi gösterdiğini kaydetti. Hristofyas bu arada Türkiye’nin yasadşı nüfus taşımada
Türkşye’nin rolünü, Kıbrıslıtürklerin ve Kıbrıs’ın Türkiye’den nüfus
taşınmasını kınadıklarını ve işgale karşı tepki gösterdiklerini anlattı. Son
olarak, Papa ile ekonomik kriz konusunu da konuştuklarını açıklayan Hristofyas,
Vatikan’ın yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı olduğunu ve sosyal adaleti
desteklediğini ve Papa’ya olabildiğince krizin hesabının sıradan insanlar
tarafından ödenmesinin az olması için çabada bulduklarını anlattığını belirtti.
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου